Tarih: 01.06.2020 12:37

Tranquilo Dokunuşlu COVID-19

Facebook Twitter Linked-in

Deniz Üzüm

Nefes alma özgürlüğümüzü, 'Maske ve Eldivenlere' bağlı kılan covid-19 pandemi ekonomik krizi; 1929 yılında yaşanan ekonomik buhran ve diğer krizlerle kıyaslayamayacağımız dinamik bir süreçtir. İtalyan Gazetesi Corriere della Sera köşe yazarı Antonio Polito, toplumun 1929´dan bu yana bir şeyler öğrendiğinden kuşkulu... O günlerde yaşanan Büyük Buhran, Avrupa´da faşizm ve dünyada savaşla sona erdiğinden mütevellit, insan ister istemez soruyor kendine: 'Geçen bunca zaman içerisinde, insanlar akıllanıp, özgürlüğün bedelinin ne kadar yüksek olduğunu anladı mı?'

 

Son zamanlarda yaşadıklarımız; normal standartlardaki tek düze hayatımızdan çıkıp, işimizi gücümüzü can havliyle bıraktığımız, yeraltı mimarı olan köstebekler gibi, evlerimizden hayat mücadelesini tam bir 'Gerçek Survivor' edasında icra etmek değil de ne sizce?

 

Küresel anlamda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin etkilenme düzeyleri olarak iki ayrı kategoride ele alacağımız durumu, tabir-î caizse 'Yangın' üzere değerlendirdiğimizde, henüz sadece yangını söndürmek için çaba sarf ettiğimizi söylemek yerinde olacaktır.

 

Türkiye Üzerindeki Etkisi:

 

Olayların çok sıcak olması, hasar tespitinin sonuçlandırılmasına henüz imkan sağlamamış olsa da, gidişat elde avuçta olanların kıtlık öncesi sofraya konduğunu gösterir gibi... Buna ek olarak kamu borçlarının ciddi seviyelere gelmesinin beklenilmesi ise Türkiye´nin yüksek faizle borç altına girdiğini düşündüğümüzde iflas çanları çalabilir mi? düşüncesi, karamsarlığın baş köşesinde zihinlerimizde zuhur ediyor...

 

Faiz koşullarının ağırlığının; ödenebilirliğinden çok, ana para borcumuzun sağlamlığını koruduğu ekonomide, krediyle ekonomiyi büyütme çabasının imkansızlığı aşikar.

 

Krizin ortasındayken pek çok çözüm önerileri masaya koyulmaya devam ediyor olsa da; şu dönemlerde, aynı şartlarda savaş verdiğimiz diğer ülkelere göre yüksek faiz ödemek, adil bir savaşın içinde olmadığımızı göstermektedir.

 

Kaynakları yeterli kılma adına, vergi çeşitlerinin revize edilmesi ve arttırılması yönünde yapılan çalışmalara ek olarak, döviz alımlarında bazı istisnalar dışında binde 2 olan bsmv yani banka sigorta vergisinin %1 e çıkarılması, döviz alımlarını bir miktar engelleme amaçlı yapılan kararlı bir adım...Swap calışmaları, altına valör uygulama sistemi ve ithalatın artık kolay olamayacağı yönündeki demeçler keza öyle.

 

Türkiye´de Covid19 Ekonomi Paketi:

 

Türkiye´de ilk etapta 100 Milyar TL olan teşvik paketi, diğer ülkelerin milli gelirinin %10 u kadar teşvik uyguladığı yönünde eleştiriler gelince sonraki aşamada 200 Milyara TL ye çıkarıldı. Her ne kadar paketin içeriğinde eksiklikler olduğu, vatandaşa dokunmadığı gündem konusu olsa da paket içeriğinde; %53,7 işe devam kredisi, başta kamu bankaları olmak üzere 6 ay ödemesiz, 30 ay ödemeli..%7,5 faiz, 0,075 dosya masrafı ile 19.904 firma bu krediden yararlanmış gözüküyor..%11,1 temel ihtiyaç kredisi... %4,2 paraf kredi kartı ve bunun için 3.356 esnafa Halkbank kredi kartı dağıtıldı., %4 oranında esnaf destek kredisi ki başvuru için istenen şartların ağırlığı üzerinde durmak gerek zira kredi sicil notu için 300.000 limiti küçük esnaf için oldukça zor görünüyor...

 

Paketin içindeki en somut gerçek 7,5 Milyar TL tutarındaki vatandaşın cebine direk giren Devlet Gelir Destekleri.. İşsizlik fonundan karşılanan bu yardım; dar gelirli kesime Totalde 4,5 Milyar TL tutarında sağlanan 1.000 TL, en düşük emekli maaşının aldığı tutarın 1.500 TL´ye çıkartılması ve öğretmenlerin ek ders ücretinden oluşmakta...

 

Bu paketin ilk basamağı kanaatimce, oluşturduğu ihtiyaç ve eksiklikler yönünden ileri ki günlerde, revize haliyle defaatle yenilenecektir.

 

Aklın Kötümserliği Kavramı:

 

Türkiye´nin rezervleri yeterli mi, kendini döndürebilecek mi, dolar daha fazla artacak mı, iflas bayrakları çekilecek mi? sorularıyla birlikte  yaklaşan devasa borçlanma ve kitlesel işsizlik tehlikesi, ne yazık ki aklın kötümserliğine yol açmaya başladı...

 

Paranın patronlarından, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, beklenen daralma sürecinde bazı ülkelerin diğerlerine göre daha sert ekonomik koşullarla karşı karşıya kalacağını, ekonomilerin daha fazla küçüleceğini ve Türkiye´nin %51 ihracatını gerçekleştirdiği Euro Bölgesi´nde, üretimin muhtemelen %8 ila %12 daralacağını ve daha ılımlı bir senaryo için tahminlerin artık gündem dışı kaldığına dikkat çekti.

 

Küresel Anlamda Etkileri:

 

Ekonomide müdahalenin var olduğu serbest piyasa sisteminin, covid-19 ile zoraki çökertildiği şu dönemde, ihracat sınırlaması ile pazar daralmıştır. Suudi Arabistan ile Ruslar arasındaki petrol kavgası neticesi; Suudiler ´in petrol fiyatlarını aşağı çekmesi (ki önceki krizler incelendiğinde 2008 krizindeki düşüşe benzediğini görebiliriz) arz-talep dengelerinin değişmesi ve bu ekonomik savaşla birlikte mükerrer bir enerji savaşını da ortaya çıkarıp, 'savaş içinde savaş yaşanan günlerin şahidi' yaptı bizi...

 

Hong Kong krizinin, korona virüsün tuzu biberi olma durumu, kriz içinde kriz kombinasyonuyla tedirginlikleri çift katmerli masaya yatırmaktadır. 1898´de Hong Kong, Çin ve İngiltere ile yapılan 99 yıllık anlaşmadan geri adım atılması durumunda, siyasi krizi getireceği için Dünya´nın en önemli Finans Merkezlerinden biri olma özelliğini kaybetme gerçeğiyle karşı karşıya.

 

Covid´in cezalandırdığı sektörlerin başında şüphesiz %90 ciro düşüşü ile hava yolu şirketleri olmuştur. Dünyanın en büyük hava yolu üreticisi Boeing 12.000 kişiyi işten çıkaracağını açıklaması, Lufthansa´nın durumu, virüs dünya etkilenme derecesine en çarpıcı örneklerdir...

 

Yeni Dünya Düzeninde 'Milli Para' kavramı:

 

Dr. Artuğ Çetin´in bağımsız ve milli para sistemini anlattığı ve geleceğin değişmeye yüz tuttuğu para düzeninden bahseden Nomisma kitabında: Bono, kredi kartı, banka rezervleri çek, senet gibi ödeme araçlarına bakış ile hayatın her anında içiçe olduğumuz nakdî değerlere farklı perspektiften bakıp, Küresel dünya ve ülkemizdeki, mevcut para sisteminin nasıl bir çıkmaza girdiğinin, devletlerin ve halkın üzerine nasıl bir yük getirdiğinin iç yüzüne değinmiştir. Ayrıca '2015-2016 G7 Zirvesinde devletlerin bir ekonomik krizi daha kaldıramayacağını ve bu zirvede alınan kararla, banka yönetimlerinin müşterilerinin mevduat hesaplarına el koyabileceği, karşılığında hisse ve tahvil verebileceği kararı alınmıştır' diye anekdot düşmüştür.

 

Toplumdaki bireylerin, ya elitlerin oligarşisine yenik düşüp, sömürülmeye devam edeceğinden ya da güçlü devletlerin eliyle, kendi milli dijital paralarını ve ekonomik sistemlerini kurarak, bu düzeni kırmalarının gerekliliğinin önemi üzerinde durmaktadır.

 

'Milli paranın değişim sürecinin pencere arkasından ilk görünüm denemelerini daha önce 2009 yılında 'Bitcoin, Ethereum' ile izlemiştik. Geçtiğimiz yılın 2. çeyreğinin sonunda, herkes tarafından bilinen sosyal medya mecrası 'Facebook' yeni kripto para birimi Libra´yı Hindistan´da denemeye başladı. Ancak sonraki aşamalarda, sistemin bizleri İçeriye nasıl bağlayacağı merak konusu...

 

Kaynakça:

 

-          Dr. Artuğ Çetin, NOMİSMA, Alfa Yayıncılık, 2018- -

-         https://www.bloomberght.com/amblagarde-ekonomi-amb-nin-en-kotu-durum-senaryosuna-yakin-2256311

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —