• BIST 100

    10208,70%1,62
  • DOLAR

    32,39% 0,12
  • EURO

    34,68% 0,01
  • GRAM ALTIN

    2400,66% 0,21
  • Ç. ALTIN

    3877,87% 0,00

Trump, Moskova´yı sevindirmemek için ´Prensin yavru köpeği´ oldu

Trump, Moskova´yı sevindirmemek için ´Prensin yavru köpeği´ oldu

ABD Başkanı Donald Trump´ın belki de tüm dünyaya ne kadar güçlü, akil, pragmatik ve vatansever bir kişi olduğunu göstermek için gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin yaptığı bir dizi açıklama gerçekte tam aksine bir etki yaratt

 

Trump´ın hareketleri son bir gündür sosyal ağlarda alay konusu olmaya devam ederken ABD başkanı sadece siyasi muhaliflerinin değil, aynı zamanda Cumhuriyetçi Parti´deki üst düzey temsilcilerinin eleştiri oklarının hedefi oldu. 

TRUMP´IN ZAYIF NOKTASI BULUNDU

Beyaz Saray şu ana kadar belki de skandalı geçiştirmeyi umuyordu, ancak şimdi Kongre ve Senato üyelerinin Suudi Arabistan´a yönelik yaptırım kararı alma olasılığı iyice arttı. Trump´ın zayıf noktası bulunmuş oldu ve bu noktaya sürekli ve acı verecek şekilde vurulmaya devam edilecek. Aslında ABD Başkanı söylediklerinde haklı, zira birden ahlak ilkeleri ve insani değerler ABD´nin aklına gelmişçesine Suudi Arabistan´la o yönden kavgaya girişmek muazzam bir aptallık olur.

Bu arada Trump´ın yandaşları birkaç yıldır rakiplerine Rusya ile kavga etmenin de çok verimli bir taktik ve strateji olmadığını anlatmaya çalışıyor, ancak görünürde Trump´a zarar verme isteği, Rus nükleer silahlarından duyulan korkuya dahi ağır basıyor. Şimdi de Suudi Arabistan konusunda da buna benzer bir durumun ortaya çıkma şansı yüksek duruyor.

RİYAD AMERİKAN SİLAHLARININ DEVASA BİR ALICISI

Aslına bakılırsa ADB Başkanı´nın açıklamaları birkaç tezle özetlenebilir. Birincisi Suudi Arabistan, ABD´nin Ortadoğu´da iyi bir ortağı, başka bir deyişle de Amerikan silahlarının devasa bir alıcısı konumunda. Trump, bu yakınlarda imzalanan ve Suudilere 100 milyar doların üzerinde silah satışını öngören anlaşmayla gurur duyuyor. 

İkincisi Suudi Arabistan´ın, petrol fiyatlarının ciddi bir şekilde düşürülmesi konusunda Trump´a büyük yardımı oldu, dolayısıyla Trump´ın ifade ettiği gibi, bundan adeta tüm dünya büyük miktarda ‘vergi indirimi´ kazanmış oldu. Gerçi ABD Başkanı, İran´ın petrol ihracatını tamamen yok edecek muazzam bir yaptırım sözü verdi, uygulamadaysa bir hiç ortaya çıktı ve böylelikle Trump, herkesi yanıltmış oldu. Gelecekte buna benzer bir şeyin sonuç verip vermeyeceği bilinmiyor.

Üçüncüsü de Trump, Suudi Arabistan´ı sert bir şekilde cezalandırma girişimlerinin petrol varil fiyatlarını 150 dolara kadar tırmandıracağını ve bunun ‘Rusya´nın yararına´ olacağını ima ederek, araya ‘Rus tehdidini´ dahi sıkıştırmayı başardı.

‘TRUMP´IN EYLEMLERİ ABD´Yİ ÇOK AŞAĞILARA DÜŞÜRDÜ´

CNN´in haberine göre Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker, ABD Başkanı´nın Suudi Arabistan skandalıyla ilgili eylemlerinin ‘ülkeyi çok alt seviyelere düşürdüğünü´ belirtti ve Beyaz Saray´dan durumla ilgili rapor istedi.

Bloomberg köşe yazarlarından Eli Lake, Washington´un şu anki yönetiminin çok yüksek olmayan profesyonel standartlarına rağmen her şeyin çok kötü geçtiğini yazdı. Lake, Trump´ın Suudi gazetecinin öldürülmesi ile ilgili 'Belki de bütün dünya sorumlu tutulmalıdır, çünkü dünya kirli bir yer' ifadesinin, aslında ‘madem dünya öyle bir yer, bir gazeteci eksik ya da fazla, ne fark eder´ anlamına gelebileceği yorumunu yaptı. Gazeteci, ABD Başkanı´nın Riyad´ın Moskova ve Pekin´de yeni müttefikleri aramaya başlayabileceği (ve büyük olasılıkla) bulabileceği yönündeki tüm risklere rağmen, Suudi Arabistan yönetimine baskı yapmak için mükemmel bir fırsat kaçırdığını ifade etti. Bloomberg´e göre bundan böyle Riyad´a yönelik olası yaptırımlarla Senato ve Kongre ilgilenecek. 

Demokrat Parti Hawaii senatörü Tulsi Gabbard ise, ABD Başkanı´nı sert bir dille eleştirerek, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 'Suudi Arabistan´ın yavru köpeği olmak ‘Önce Amerika´ demek değil' ifadelerini kullandı (orijinalde ‘yavru köpeği´ yerine aslında daha ağır bir ifade kullandı).

SUUDİ PRENSLER AMERİKAN EKONOMİSİNE ZARAR VERMENİN YOLUNU BULUR

Eğer ABD, Suudi Arabistan yönetimini iktidardan ya da yaşamdan yoksun kalma tehlikesiyle karşı karşıya bırakırsa, Suudi prensler Amerikan ekonomisine ve mali sistemine çok büyük zararlar vermenin bir yolunu bulur: Suudi petrolünün dolar değil, altın, euro ya da yuan karşılığında satılacağını ilan etmeleri yeterli olur. Böylelikle ABD´nin mali gücünün kilit unsuru olan ‘Petro-dolar sistemi´ çökmüş olur. 

Elbette ki Libya´nın devrik lideri Muammer Kaddafi, ‘Petro-dolar sistemine´ yönelik çok daha mütevazı bir tehdit örgütlemeye çalıştığı için öldürüldü, fakat Suudi yönetimi, başkalarının hatalarından ders çıkarmasını biliyor ve bu nedenle Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini satın alma konusunda aktif çaba sarf ediyor, ayrıca genel olarak Ortadoğu´da güvenilir bir ortak sıfatıyla bilinen Rusya ile yakınlaşmaya önem veriyor.

PETRO-DOLAR SİSTEMİNİN İSTİKRARI BİRÇOK HAYATTAN ÖNEMLİ

ABD´nin büyük devlet yanılsamaları bir kenara, aslında Trump söylediklerinde haklı. Pragmatik Amerikan çıkarları bakımından Petro-dolar sisteminin istikrarı birçok insanın hayatından önemli. Fakat mesele şu ki ABD´li elit tabaka pragmatizmi unutmuş durumda ve kendi tartışılmaz büyüklüğünün hayali dünyasında yaşıyor. Dolayısıyla kendi güçlerini bir kez daha ortaya koymaya çalışırken Amerikan mali sistemini çökertmeye hazır olacakları ihtimalini de dışlamamak gerekir. Böyle bir şeyin olmasınınsa dünyanın geri kalanına yarar sağlayacağı ortada.


17.7° / 12.2°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor