Tarih: 27.02.2015 12:44

Türbe ve Egemenlik

Facebook Twitter Linked-in

Semir Atallah

Suriye haberlerinden “Osmanlı`nın atası” şeklinde anılan Süleyman Şah’ın naaşının naklini takip edenler kendilerinin heyecanlı bir sürrealist hikâye ile karşı karşıya kaldıklarını görebilir. Niye bu kadar heyecanlı olduğunu bilmiyoruz ama dediğimiz gibi sürrealist bir hikâye.

Söz konusu Türbe, 1921 yılında Türkiye ile Fransa arasındaki bir anlaşmaya göre Suriye topraklarında inşa edildi. Suriye bağımsızlığını ilan etikten sonra Türbe yerinde kaldı ve o bölgede Türk bayrağı dalgalanarak Türk askeri tarafından korundu. Bölgenin etrafındaki yerler ise Suriye toprağıydı ve Suriye’nin egemenliği altındaydı.

Başbakan ve aynı zamanda İmparatorluk’un koruyucusu olan Sayın Ahmet Davutoğlu, Türbe’nin iki tehlikeyle karşı karşıya olduğunu biliyordu: Fırat Nehri’nden gelecek sel tehlikesi ve DAİŞ örgütünün türbeler konusundaki tutumu. Bundan dolayı Başbakan Davutoğlu, Türbe’nin nakledilmesi konusunda emir verdi ve Türbe, Suriye toprakları içinde Türkiye sınırına yakın bir bölgeye nakledildi.

Burada iki egemenlik ortaya çıkıyor: Fransa ile yapılan anlaşma gereği Türkiye’nin egemenliğiyle 39 tank ve zırhlı araçlarla sanki piknik yapar gibi sınırı aşan 675 kişilik bir konvoya şahitlik eden Suriye’nin egemenliği. Suriye, ilk ve tek olduğu değerlendirmesiyle bu açık ihlali kınadı. Başka bir anlamda mesela on binlerce Suriyelilerin aksi yönde kaçışları bir egemenlik eylemidir, Abbasiye Meydanı’nın arkasındaki Cobar Mahallesi’ne yabancı savaşçıların gelmesi ihlal değildir; uluslararası ittifakın saldırıları da bir dost ateşidir.

Öyleyse dostum ortada iki egemenlik ve I. Osman’ın dedesi Süleyman Şah’a ait tek bir türbe var. Bir veya iki egemenlik konusunda hiçbir anlaşmasızlık yok fakat ihtilaf bizzat naaş konusunda. Bölgeden bölgeye nakledilen naaşın Türkler dâhil büyük dedeye ait olduğundan kimse emin değil.

Bu, Süleyman Şah`ın naaşının dördüncü kez nakliydi. Bu nakil beşinci türbe inşasından önce oldu. Yani son nakil değil. Başbakan Davutoğlu, durumun sakinleşmesinden sonra Türbe’yi yeniden Fırat Nehri kenarına taşıma sözü verdi. Böylece yeni bir türbe yapılacak çünkü Türk askerleri DAİŞ örgütünün eline geçmesin diye eski türbe imha edildi. Vallahi ne olduğunu anlamıyorum ama herkesin egemenliğe çok özen gösterdiğinden eminim.(İngiltere, El Şark El Evsat - 26 Şubat 2015)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —