• BIST 100

    10268,6%0,2
  • DOLAR

    32,29% 0,17
  • EURO

    34,84% 0,15
  • GRAM ALTIN

    2445,22% 0,54
  • Ç. ALTIN

    3877,27% 0,00

`Türk Akımı` neden MGK`nın gündemine geldi?

`Türk Akımı` neden MGK`nın gündemine geldi?

`Türk Akımı` projesinin Türkiye`nin jeopolitik durumunu üst seviyeye çıkaracağını ifade eden Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Volkan Özdemir, projenin MGK gündemine gelmesini değerlendirdi.

Türkiye`nin Rusya`dan aldığı doğalgaza yüzde 10.25 oranında indirim yapıldı. Bu oran Rusya Devlet Başkanı Putin`in Türkiye ziyaretinden açıkladığı yüzde 6`nın üzerinde bir rakam. Ayrıca Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa`ya taşıyacak ‘Türk Akımı`projesi, Milli Güvenlik Kurulu`nun gündemine geldi. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk Akımı projesine ilişkin Milli Güvenlik Kurulu`nda sunum yaptı. Kurul görüşmesi öncesinde Sputnik`e konuşan Bakan Yıldız, 'Türk Akımı`nda imza aşamasına gelinmesi için 2-3 aylık müzakere yapılması gerektiğini' söyledi.

Peki doğalgazda Rusya`dan alınan yüzde 10.25`lik indirimi nasıl değerlendirebiliriz? Rusya, Türk Akımı projesiyle doğal gaz indirimini masada tutan Türkiye`ye jest mi yaptı? Milli Güvenlik Kurulu`nda Türk Akımı sunumu yapılması neyin göstergesi? Konunun MGK gündemine gelmesi, Türkiye`nin stratejik bir seçim yapmaya hazırlandığı şeklinde yorumlanabilir mi? Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Volkan Özdemir, bu soruları Sputnik Haber Ajansı`na yanıtladı.

'TARAFLAR ORTA YOLU BULDU'

İki ülke arasındaki enerji ilişkilerinin yaklaşık 30 yıldır sağlıklı bir şekilde devam ettiğine vurgu yapan Özdemir, tarafların değişen piyasa koşulları çerçevesinde farklı indirimler talep etmesinin ve buna yönelik olarak fiyatlandırma mekanizmasının değişmesinin son derece doğal olduğunu söyledi. Tarafların karşılıklı tavizlerle orta yolu bulduğunu belirten Özdemir, yapılan bu anlaşmanın iki taraf için de tatmin edici olduğunu düşünüyor.

‘Türk Akımı` kelimesinin medyada yanlış kullanıldığını düşünen Volkan Özdemir, Rusya`dan gelen gazı Türkiye üzerinden Avrupa`ya taşıyacak projeyi ‘Avrasya Akımı` olarak adlandırıyor ve bu durumu şöyle açıklıyor: 'Projenin Karadeniz geçişli kısmında Türkiye`nin herhangi bir payı söz konusu değil. Ayrıca projenin resmi olarak açıklanmış adı da ‘Türk Akımı` değil. Ben projenin Türkiye`yle Rusya arasında mevcut ticari işbirliğini stratejik boyuta taşıyacak olması ve ilişkilere yeni bir açılım sunacağı hasebiyle ‘Avrasya Akımı` diyorum.'

'PROJE CİDDİ BİR FIRSAT PENCERESİ'

‘Avrasya Akımı`yla birlikte Türkiye, Rusya gazında son kullanıcı olmaktan çıkıp ara kullanıcı oluyor. Ara kullanıcı olarak Rusya gazı Türkiye topraklarıyla birleşerek Avrupa`ya açılacak ve Avrupa`da pazarlanacak. Bu öngörülüyor' diye konuşan Özdemir, her şeyden önce Rus tarafının stratejik bir hamlesinin söz konusu olduğunu söyleyerek ekliyor: 'Güney Akımı`nın iptali ve bu hattın ikame edilmesiyle birlikte Rusya, değişen Avrupa piyasası koşullarında Türkiye`yle birlikte sınırda gelebilecek başka gaz kaynaklarını rekabet ortamında fiyatlandırarak çok büyük bir stratejik açılıma imza atıyor.'

Bu projeyle Türkiye için ciddi bir fırsat penceresi doğduğunu ifade eden Özdemir, konuyu Türkiye açısında şöyle değerlendiriyor: 'Meseleye Ankara`nın çıkarları üzerinden bakarsanız Türkiye ile Rusya iki büyük Avrasya ülkesi olarak, Avrasya Akımı`nı gerçekleştirip Avrupa sınırında birlikte doğal gazı kurulacak hatta, yani ticaret merkezinde, gazı fiyatlandırıp satabilir. Bu başlı başına Türkiye`nin jeopolitik durumunu üst seviyeye çıkartacak bir gelişmedir. Bu açıdan değerlendirdiğinde MGK`nın da bunu sadece bir doğalgaz ticaret projesi olarak değil, daha üst seviyede bir stratejik güvenlik boyutuyla ele alıp tartışmasını son derece yararlı buluyorum ve bunda bir sürpriz görmüyorum.'

'TÜRKİYE BAĞIMSIZ BİR POLİTİKA İZLEMELİ'

İşin bir de riskli tarafının olduğunu kaydeden Özdemir, durumu şöyle açıklıyor: 'Türkiye halen yürütülmekte olan müzakerelerde kendini gaz ticaret merkezi olmak üzerine konumlandırabilirse ve Rusları bu konuda ikna edebilirse müzakere son derece başarılı bir şekilde sonuçlanmış olur. Fakat Türkiye toprakları sadece transit olarak kullanılacaksa, Türkiye üzerinden gaz Yunanistan sınırına götürülecek ve orada fiziki bir hat kurulup, Yunanistan bundan daha büyük ölçüde yarar sağlayacaksa, işin sonunda Türkiye transit,Yunanistan merkez olur. Bu da bizim açımızdan tercih edilebilir bir mesele değildir. Bunlar müzakerelerde ortaya konulmalı.'

Peki Türkiye`nin bu hatla ilgili Batıdan kaynaklı çekinceleri olur mu? Özdemir bu soruyu şu şekilde yanıtlıyor: 'İster istemez bir çekince olacaktır. Bu çekincenin kaynağı da Türkiye`nin Batı kampının içerisinde yer alan bir NATO ülkesi olmasından kaynaklanıyor. NATO`daki ve Batı`daki müttefiklerimiz Rusya`ya karşı yaptırımlar uygulayarak kendi çıkarları doğrultusunda başka bir yönelime doğru bir politika yürütüyorlar. Türkiye Batı müttefiki NATO üyesi olmasına rağmen, kendi ulusal menfaatlerine göre ön planda tutmalı ve bağımsız bir politika izlemeli.'



17.8° / 13.7°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor