Tarih: 24.10.2013 08:02

Türk-İran Dostluğunu Kim İstemez: Araplar

Facebook Twitter Linked-in

Haber Online

İran diplomasisinde pozitif bir ortamın oluşmasıyla birlikte Türkiye, İran ile olan ilişkisini tekrar takviye edecek ve bu iki ülkenin arasındaki ilişki güçlü ve dayanıklı olacaktır.

İran Dışişleri Bakanı Muhammet Cevat Zarif, Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Hudson Gölü kenarında yürüyüş yaparak diplomasiyi gözden geçirirken bu iki ülke arasındaki ilişkilerde iyileşme ve yakınlaşma esintileri esti.

Söz konusu esintiler, İran’ın 11. hükûmetinin işe başlamasıyla daha güçlü olmaya başladı ve son aylarda yapılan diplomatik ziyaretler de ortak hedeflerin öneminin vurgulanmasını sağladı.

İki hafta önce Ahmet Davutoğlu, CNN’e verdiği bir röportajda, İran ile Batı arasındaki ilişkide yeni bir dönemin başlamasından memnun olduğunu hatta gerekirse söz konusu ilişkilerin gelişmesine yönelik gerekli zemini oluşturabileceğini belirtti.

“İran ile Türkiye’nin arasındaki ekonomik ilişki 10 kat arttı.” diyen Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu rakam 25 milyar dolara ulaştı ve iki ülke arasındaki ilişkinin daha yakın olmasıyla birlikte bu rakam daha da artacaktır.”

Türkiye konusunda bir uzman, “Suriye krizinde bu iki ülke farklı tavır ve strateji sergilemesine rağmen savaş çıkmadı. Kısa süreli anlaşmazlıklar ve krizler gelip geçicidir, komşuluk üzerine kurulmuş olan ve ortak hedeflerin ve menfaatlerin söz konusu olduğu ilişkiler uzun sürelidir.” ifadesini kullandı.

Bugün Suriye krizinin daha siyasi bir renk almasıyla birlikte Orta Doğu’daki ezeli iki eski rakibin oynadığı oyun da daha ciddi olmaya başladı. İki ülke de farklı yaklaşımlara sahip olmalarına rağmen aynı yolda ilerlemeye çaba gösteriyorlar. Ama mevcut koşullar ve iki ülkenin zıt yaklaşımı göz önünde bulundurulursa böyle bir şey mümkün mü?

Uzmanlara göre İran ile Türkiye’nin Orta Doğu’daki krizlerde etkili olma ve bu sorunları çözmeye yönelik önemli rolleri göz önünde bulundurulursa iki ülke, mutlaka aynı yolda ve en üst düzey bir etkileşimle hareket etmelidir.

Türkiye konusunda uzman Siyamek Kakayi, “Suriye krizi Tahran ile Ankara arasındaki ilişkide nasıl bir etki yarattı?” sorusuna şu şekilde cevap verdi: “Türkiye’nin İran ile olan ilişkisi, Orta Doğu’nun dengesini belirleyen önemli faktörlerden biridir. Türkiye’nin ve İran’ın coğrafi ve jeopolitik yapıları, Orta Doğu’da Türkiye’nin politik tavırlarını bölgeye, Orta Asya’ya ve İran’a doğru yönlendirmiştir. Bu yüzden Türkiye, İran ile olan etkileşimini bu faktörü ele alarak belirlemesi gerekiyor. Davutoğlu’nun yazdığı ‘Stratejik Derinlik’ adlı kitapta da işaret edildiği gibi Türkiye; Batı, Mısır ve İran ile olan ilişki üçgeninde dengeyi sağlamalıdır.'

Kakayi, “Son bir yılda Türkiye’nin dış politikasında çok fazla iniş çıkış yaşandı. Bunun en uç noktası da Türkiye’nin Suriye’ye karşı sergilediği tavrıydı.” dedi.

Kakayi, “Kimler İran ile Türkiye’nin arasındaki ilişkinin bozulmasından memnun olacak ve menfaat sağlayacak?” sorusuna şöyle cevap verdi: 'Eğer Orta Doğu’daki ülkelerle içlerindeki oyuncular arasında bir kutuplaşma olduğunu varsayarsak İran ile Türkiye’nin arasının iyiye gitmesi ve gelişmesi, Arap ülkeleri cephesinin (Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri) hoşuna gitmeyecektir.

Türkiye, İran’ın Batı ile olan ilişkisini düzeltme çabalarını iyi karşıladı ama Suudi Arabistan bu konuya o kadar da pozitif bakmıyor. Ayrıca Orta Doğu’nun şu anki koşullarını ve İran’ın yeni hükûmetinin diplomatik faaliyetlerini göz önünde bulundurursak İran ile Türkiye arasındaki ilişkinin yakın olması ve gelişmesi İsrail’in yararına olmayacaktır.'

Kakayi, Suriye kriziyle ilgili İran ve Türkiye’nin zıt yaklaşımlarda olmalarıyla ilgili de şu sözleri söyledi: 'Son yıllarda İran ile Türkiye arasındaki ilişkide büyük bir sorun ortaya çıkmamıştır. Bu iki ülke arasındaki ticari ilişki üst düzeydedir ve iki ülkenin komşu olması da ilişkilerinin köklü ve güçlü olmasına sebep olmuştur. Şimdiye kadar bu ülkelerin arasında ortaya çıkan sorunlar, iki ülkenin ilişkisini bozacak nitelikte olmamıştır. Görünüşe göre bazı konular, Suriye krizi gibi sorunlar, iki ülke arasında küçük memnuniyetsizlikler ve kırgınlıklar yaratmıştır ama her şekilde İran ile Türkiye arasındaki ilişki, güçlü ve dayanıklı bir ilişki olmaya devam etmiştir. İran’ın yeni hükûmetinin diplomatik faaliyetleri ve diplomasisinde yeni pozitif kapıların açılmasıyla birlikte Türkiye, İran ile olan ilişkisini güçlendirecektir ve iki ülkenin arasındaki ilişki sabit kalmaya devam edecektir. (İran Analiz Haber Ajansı Haber Online - 22 Ekim 2013, Ankara-Tahran Yolunda Adımlar başlıklı analiz)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —