Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş
12 Kasım tarihli “Türkiye Muhalifleri Hapse Tıkıyor” başlıklı makaleniz Türkiye´nin Gülenci terör örgütü FETÖ nedeniyle karşı karşıya olduğu sorunun boyutlarını hafife almaktadır. Bu, Türkiye´nin NATO müttefiklerinin neden bu yıl düzenlenen darbe girişimi sırasında bize yeterince hızlı destek olmadıklarını da belki açıklayabilecek, Avrupa medyasında tekerrür eden bir tema hâline gelmiştir.
Müfettişler, FETÖ´nün siyasi hedefinin Türkiye Cumhuriyeti´ni istikrarsızlaştırmak ve bu hedeflerini gerçeğe dönüştürebilmek için gerekli komuta yapısını, kapasiteyi ve araçları ele geçirmek olduğunu ortaya çıkardılar. FETÖ, son 35 yıl içinde Türk devlet kurumlarına ve sivil toplum örgütlerine sızan bir şebeke kurmuş ve bunu ne pahasına olursa olsun geliştirmiştir: cemaatinin beynini yıkamış, devlet kurumları ve TSK´ya giriş sınavlarının sorularını çalmış, kilit önem taşıyan görevlere kendi adamlarını atamış hatta mahkemelerde uydurma kanıtlarla muhaliflerini hapse attırmıştır. Ergenekon ve Balyoz davalarında görüldüğü gibi…
Bu örgütün habis faaliyetleri ve gündemi, Türkiye´de bilinen bir gerçek hâline gelmiştir; Türkiye vatandaşlarının, Parlamentosunun ve tüm devlet kurumlarının darbe girişimine cesur ve kararlı karşı çıkışlarını hatırlayın. Ancak bu, Batılı gözlemcilerce sistematik olarak göz ardı edilmektedir. Gülencilerin teşkil ettiği tehdit konusunda ne hissettiğimizin anlaşılması gelecekteki ilişkilerimiz için hayati önem taşımaktadır.(İngiltere,The Economist-26.11.2016)