Türkiye Büyüklerin Kulvarında Koşmak İstiyor

Elisa Perrigueur

Göz kamaştıran camiler ve al bayrakların yanında artık gökdelenler ve vinçler de İstanbul siluetinde yerlerini aldı. 'Bab-ı Âlî' tabir edilen Avrupa ile Asya arasındaki bu dev şehrin aşağı yukarı 40 sene önce 2 milyon nüfusu vardı, şimdi 15 milyon. Şu son dört sene içinde ülkenin genel büyümesinin getirdiği kalkınma ve hareketliliğin cazibesine kapılan 1,15 milyon kişi daha şehre çıkarma yaptı. Gayrisafi millî hasılasıyla dünyada 17. sırada yer alan Türkiye, İstanbul`u ülkenin vitrini yapmak istiyor.

İşte doğudan batıya Boğaz`ın ikiye böldüğü şehir, İstanbul; gelişiyor, büyüyor, kalkınıyor, yeniden kuruluyor ve sükûnet buluyor. İş merkezleri, zengin meskûn mahalleler, ticaret merkezleri ve camiler çiçek çiçek açıyor. Erdoğan, 1994 ila 1998 seneleri arasında İstanbul Belediye Başkanlığı yapmıştı. Seçim döneminin başlamasına birkaç ay kala (mahallî seçimler mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri Ağustos 2014`te) Erdoğan, hepsi de göz kamaştırıcı hepsi de çok pahalı olan 'çılgın projelerini' anlatarak tadını çıkarıyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023`te İstanbul`un çehresinin değişmesinin tamamlanacağını düşünüyor. O zamana kadar ülkenin, kişi başına 25 bin dolar düşen 2 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla ve 500 milyar dolara yükselen ihracatıyla dünyanın en büyük 10 seçkin ekonomisi arasına girmek gibi ulaşmak istediği çok cesur hedefleri var.

Büyük alt yapılar öncelikle muhteşem Boğaz`ın iki yakasında ortaya çıkıyor. Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsünden (IEFA) araştırmacı Yoann Morvan`a göre 'eski Konstantinopolis`in burada inşasına sebep olan Boğaz yine de şehir içi ulaşım için can sıkıcı bir engeldir'. Her gün 2 milyondan fazla insan, Asya`dan Avrupa`ya veya aksi istikamette Boğaz üzerinden geçiyor. Bu trafiği rahatlatmaya yönelik 'dev projelerden' biri önümüzdeki 29 Ekim`de hizmete girecek. Bir kısmı (13,5 kilometre) Boğaz`ın altından geçerek Boğaz`ın iki yakasını birbirine bağlayacak olan ve 76,3 kilometrelik demir yolu hattının yenilenmesi ve genişletilmesi projesinden ibaret olan iddialı Marmaray Projesi yaklaşık 5 milyar dolar istiyor. Farklı ortaklarına (Japon, Türk, Fransız ve Koreli) göre Marmaray, geçişlerin yüzde 27`sini sağlayarak kara yolu trafiğini büyük ölçüde rahatlatacaktır.

Dünyanın En Büyük Hava Meydanı için 33 Milyar Avro

Demir yolu ve kara yolu geçişine izin verecek olan 1,2 kilometrelik 'üçüncü köprü' hedefi de iki seneye kadar Boğaz`ın kuzeyinde inşa edilecek. İçtaş-Astaldi Türk-İtalyan ortaklığı tarafından yap-işlet-devret modeliyle Asya ile Avrupa arasında inşa edilecek ve 2,3 milyar avroya mal olacak bu köprü, 260 kilometre uzunluğundaki otoyolu birbirine bağlayacak. Nihayet en çılgın proje, 2023 senesine kadar Boğaz`ın Avrupa tarafında ve Boğaz`a paralel olarak kazılacak olan Kanal Projesi’dir. Deniz trafiğini -senede yaklaşık 50 bin gemi geçiyor- rahatlatmaya yönelik kanal, 50 kilometre uzunluğunda ve 150 metre genişliğinde olacak, 10 ila 20 milyar avroya mal olacak.

Bu büyük şehre her gün yüzlerce uçak iniş ve kalkış yapıyor. Şu son beş sene içinde İstanbul`daki hava trafiği ortalama yüzde 14 büyüdü. Bahçeşehir Üniversitesinden ekonomi profesörü Seyfettin Gürsel, 'İstanbul Uluslararası Atatürk Havaalanı, 2012 senesinde 45 milyon yolcuyla sınırlarını zorladı.' dedi. İşte bu yüzden yetkililer, 2018`e kadar dünyanın en büyük hava meydanını inşa etmeye karar verdiler. Hedef, senede 150 milyon yolcuyu kabul etmek, Roissy`den iki kat fazla. Yaklaşık 33 milyon avro tutarında olan ve bir Türk şirketler grubu tarafından yürütülen bir proje bu. Türkiye daha önce bu kadar büyük bir projeyi kendisi finanse etmedi. Altı piste sahip olacak bu hava meydanı, şehrin Avrupa yakasının kuzey kesiminde 7 bin 500 hektarlık bir alan üzerine inşa edilecek. Hâlihazırda dünyanın en büyük havaalanı olan Atlanta ise 1.900 hektar alanı işgal ediyor. (Fransa`da yayınlanan haftalık gazete La Tribune Hebdomadaire, 11 Ekim 2013)