Tarih: 12.01.2015 12:38

Türkiye İslamofobinin Artmasından Endilşeli

Facebook Twitter Linked-in

Andres Mourenza

Kalemler ve kağıtlara yazılmış mesajların, İstanbul`daki Fransa Konsolosluğu`nun korkuluklarına asıldığı görülüyordu. Bazı kağıtlarda Türkçe ve Fransızca 'Je suis Charlie Hebdo' ve Charlie Hebdo`nun kalemleriyiz' yazıları okunuyordu ancak diğer kağıtlarda da Avrupa ülkelerinin, Suriye ve Libya`daki savaşlarda İslamcı gruplara verdiği destek şu şekilde eleştiriliyordu: 'Lazkiye, Sincar, Kobani ve Paris`teki ölüler aynıdır' veya 'Fransız hükûmeti saldırganların kim olduğunu iyi biliyor çünkü onları Kuzey Afrika`da ve Orta Doğu`da destekledi.'

Çünkü cihatçıların ve başka silahlı siyasi örgütlerin terör saldırılarına yoğun bir şekilde maruz kalan bir ülke olarak Türkiye`de Fransız karikatüristlere yönelik saldırı, halkın bütün kesimlerinin Batı`yı suçladığı iki yüzlülük ve İslamofobi kadar acı veriyor. Paris katliamı gerçekleşmeden neredeyse bir gün önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan defaatle yaptığı gibi Brüksel yetkililerinin çifte standardına saldırdı: 'Özellikle Avrupa`daki Müslümanlara yönelik ırkçı ve ayrımcı olaylar artık gizlenemiyor (...). AB`nin kendisi bu kadar ciddi tehdit ve tehlikelerle karşı karşıyayken, onun Türkiye`ye nasıl ders vermeye çalıştığını görmek üzücü.'

Türkiye`nin en tepedeki siyasi ve dini yetkilileri, Fransa`daki saldırıyı samimi bir şekilde kınadı ancak aynı zamanda, Avrupa`daki Müslüman topluluğunun şimdi bir günah keçisi ilan edilebileceğine yönelik korkularını dile getirdiler. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 'Algı mühendisleri katillere dinimizi kötüye kullandırtarak insanların aklıyla alay ediyor. Amaçları İslam`ın temel kavramlarını zapt etme, çarpıtma ve dönüştürme olan diğer terör eylemlerinde olduğu gibi yalnızca Müslümanların aklıyla değil Batı kamuoyunun aklıyla da alay ediyorlar.' açıklamasında bulundu.

Türk polis teşkilatıyla bağlantılı Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) Müdürü Mehmet Özkan, El País`e yaptığı açıklamada 'Aşırıcılık sorununun kökünü kazımak mümkün değil ancak aşırılıkçılar kontrol altına alınabilir ve soyutlanabilir. Avrupa devletleri, Müslümanları dışlayan politikalar sürdürmedikleri ve medya kuruluşları abartmadığı takdirde sorun dizginlenebilir.' ifadelerini kullandı. Uzman bunun için, Avrupa`daki Müslüman toplulukların, 'radikalleşmeye ve terör saldırılarına' tepkisini göstermeleri gerektiğini söyledi. 'Bu fırsattan yararlanılabilirse Avrupa devletleri ve Müslüman topluluklar, terörizme karşı ortak bir mücadelenin temelini atabilir.' diye de ekledi. (İspanya,El Pais- 8 Ocak 2015)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —