Tarih: 20.10.2014 18:32

Türkiye Ne İstiyor?

Facebook Twitter Linked-in

İbrahim Kalın - Müsteşar Yardımcısı

Niye Sadece Bizim Asker Göndermemiz İsteniyor? Esad`ı Devirmek Neden Planın Bir Parçası Değil?

IŞİD`i (İslam Devleti) yok etmek için tek başına hava saldırıları yetmez. IŞİD`in Suriye ve Irak`a girmeye başlamasından bu yana bu iddiayı savunan Türkiye oldu ancak, ABD ve diğer ülkelerin askerî yetkilileri de bu kanaate varmış durumda. Lakin hava saldırılarının yetersiz olduğu gün yüzüne çıktıkça kimi çevreler Türkiye`yi kara askeri göndermemekle suçlamaya yelteniyor.

Türkiye`nin Suriye`ye asker göndermesi, Kürt Demokratik Birlik Partisi’ne (PYD) silah yardımında bulunması ve Kürdistan İşçi Partili (PKK) savaşçıların Suriye`ye girişine izin vermesi isteniyor. Bu üç talep de mantık hatasına ve ortadaki gerçeklerin temelde yanlış anlaşılmasına dayanıyor.

NATO`daki veya ABD öncülüğündeki uluslararası ittifaktaki diğer ülkelerin hiçbiri Suriye`ye asker gönderme taahhüdünde bulunmadı. Başkan Obama`nın yanı sıra Almanya ve İngiltere`yi de kapsayan müttefikleri açıkça bu seçeneği dışarıda tuttular. Ancak 'kara askeri' oldukça tuhaf bir biçimde ancak ve ancak Türkiye`nin yükümlülüğüne dönüştü.

Türkiye tabii ki IŞİD ve diğer terör tehditleriyle mücadeleyi destekliyor. 2 Ekim`de Türkiye meclisi hükûmete Suriye ve Irak`taki terör örgütlerine karşı askerî güç kullanma ve yabancı askerî birliklerle işbirliği yetkisi veren önergeyi kabul etti. Ancak, başka hiçbir ülke savaşa asker göndermezken Türkiye`nin asker göndermeyi reddetmesini eleştirmek mantığa aykırı.

Türkiye`nin, PKK`nın Suriye`deki kolu olan PYD`ye silah göndermesi gerektiği şeklindeki düşünce sakat bir düşüncedir. PKK; ABD, Avrupa Birliği ve NATO`nun terör örgütü listesinde bulunuyor, kaldı ki Türkiye hâlâ PKK terörünün tehdidi altında. PKK ve siyasî kanadı HDP`nin Türkiye`nin çeşitli illerinde teşvik ettiği sokak çatışmaları son on günde 32 kişinin hayatına mal oldu. PKK`nın Suriye kanadını silahlandırmak PKK`ya silah vermeye müsavidir. PYD`ye verilen silahların sonunda PKK`nın eline geçmeyeceğini kim garanti edebilir?

Türkiye`nin Irak ve İran sınırları yakınındaki Dağlıca Karakolu yakın zamanda üç gün boyunca PKK`nın şiddetli ateşine maruz kaldı. Türkiye, 14 Ekim`de bu güçlere hava saldırısıyla karşılık verdi. Türk hükûmeti, halkının güvenliği söz konusu olduğunda onları korumak için her türlü tedbiri alacaktır. Halkının güvenliğine kast eden yasa dışı örgütleri asla silahlandırmayacaktır. PKK`nın bu saldırısı, PKK ve kollarına silah takviyesi yapılırsa bizleri ne gibi tehlikelerin beklediği konusunda uyarıcı bir işarettir. Bu saldırılara rağmen Türkiye, Kürt sorununu çözmek için yürüttüğü barış sürecindeki kararlılığını sürdürüyor.

PKK`nın, IŞİD`e karşı PYD ile aynı safta savaşması için Suriye`ye girmesine müsaade edilmesini önerenler, Suriye`deki hizipler arasındaki aldatıcı ittifakları göz ardı ediyor. PYD`nin, Beşar Esad rejimiyle büyük ölçüde ittifak yaptığı ve Kürt nüfusunun yoğunlukta olduğu yerleri kontrol etmeye yeltendiği su götürmez bir gerçek. PYD, Esad rejimine karşı Özgür Suriye Ordusu gibi muhalif gruplarla katiyen aynı safta yer almadı.

Türkiye, Esad zulmünün mağdurları için diğer bütün ülkelerden daha çok şey yaptı. Türkiye, topraklarında 1,6 milyon Suriyeli mülteciyi ağırlıyor. Dikkate değer bir uluslararası destek almadan insanî yardım için şu ana kadar 4 milyar dolar harcadı. Ayrıca Türkiye, IŞİD`den kaçan yaklaşık 200 bin Kürt`e kapılarını açıp âdeta Kobani`yi tahliye ederek bir insanlık dramının önüne geçti. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği`nden Carol Batchelor`ın yakın zamanda, hayat kurtarmak söz konusu olduğunda 'BM Türkiye ile boy ölçüşemedi.' sözlerine yer verildi.

Türkiye, IŞİD ve son üç buçuk yılda 200 bin kişinin ölümünden sorumlu olan Esad rejimine karşı savaşmak üzere Suriye`nin ılımlı muhalif gruplarını eğitip donatma konusunda ABD`nin yanı sıra diğer müttefiklerle de işbirliği yapacak. IŞİD`in vahşice kafa kesmesi ve yargısız infazları her ne kadar ürkütücü ve menfur olsa da Esad tarafından işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarının üstünü örtmemeli.

Esad rejimi iktidarda kaldıkça Suriye`de barış, güvenlik ve istikrar sağlanamaz. Esad`ın kanlı savaşı, olayların makablinde IŞİD gibi terör örgütlerinin ortaya çıkıp büyümesine zemin hazırladığı için IŞİD`in vahşi eylemlerinin müsebbibidir. Esad rejimine göz yumup sadece IŞİD`i vurmak, Suriye ve Irak`taki kanı durdurmayacak basiretsiz bir stratejidir.(ABD, The Wall Street Journal - 20 Ekim 2014)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —