• BIST 100

    10562,21%2,35
  • DOLAR

    32,28% 0,03
  • EURO

    35,03% -0,14
  • GRAM ALTIN

    2477,42% 0,47
  • Ç. ALTIN

    3969,21% 0,52

Türkiye Teröre Karşı Sadık Bir Müttefiktir

Türkiye Teröre Karşı Sadık Bir Müttefiktir

Türkiye, Soğuk Savaş sırasında daima NATO’nun güvenilir bir müttefiki olmuştur. Her türlü teröre karşı mücadelede de hâlâ öyledir. Bu nedenle ABD ile birlikte Terörle Mücadele Küresel Forumuna eş başkanlık yapmaktadır. Bu hassas a

Hakkı Akil *

Dünya özellikle bölgemiz feci bir dönemden geçiyor. Türkiye ve coğrafi açıdan biraz daha uzakta kalan başka müttefik ülkeler gibi Suriye ve Irak’a komşu ülkeler, aşırılıkçı ve fanatik olması sebebiyle son derece tehlikeli bir terör örgütünün doğrudan tehdidi altında.

Bu örgüt adının İslam Devleti olduğunu iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Hollande’ın da çok doğru bir şekilde hatırlattığı üzere bu örgüt aslında ne bir devlet ne de İslam’ı temsil ediyor. Hangi kısaltma kullanılırsa kullanılsın, DAİŞ veya IŞİD, bu örgütün kan döken bir örgüt olduğu gerçeği değişmiyor.

Uluslararası gözlemciler, Irak-Şam İslam Devletinin (IŞİD) Esad rejiminin katliamlarından sonra Suriye’de oluşan kanunsuz ortamdan büyük ölçüde istifade ettiği konusunda hemfikir. Her şey söz konusu örgütün, ılımlı ve demokratik Suriye muhalefetini yok etme gayreti içindeki Şam istihbaratı tarafından kurulduğunu ve desteklendiğini gösteriyor.

Türkiye ve Fransa’nın önerdiği şekilde, Esad rejiminin kimyasal silahlar kullanmasını engellemek için bir askerîde müdahalede bulunulmuş olsaydı IŞİD bu kadar gelişme fırsatı bulamazdı.

Suriye krizi, Türkiye’de çifte bir tehdit olarak tezahür etti. Ülkenin kendi güvenliği için bir tehdit ancak aynı zamanda bölgedeki siviller için de bir tehdit. Türkiye 1,5 milyondan fazla mülteci ağırlıyor. Şimdiyse IŞİD’in katliamlarından kaçan 130 bin Suriyeli Kürt ve 60 bin Iraklı Yezidi son günlerde Türkiye’ye giriş yaptı. Zor durumdaki bu insanların ekonomik yükü 3,5 milyar dolara ulaşıyor. Bunun sadece 150 milyonu uluslararası birlik tarafından karşılanıyor.

Türkiye, 2013’te, pek çok Batılı ülkeden çok önce IŞİD’i terör örgütü ilan etti. Tehlike, Musul Konsolosluğunun 49 çalışanının rehin alınmasıyla somut hâle geldi. Rehineler, Türk istihbaratının düzenlediği bir operasyon sonucu 101 gün sonra kurtarılabildi.

Yine de görünen o ki uluslararası medya organlarının 49 kişinin kurtulmasını kutlamak yerine tek bir derdi vardı: Bu kurtarma operasyonunun nasıl ve hangi teminatlar karşılığında düzenlendiğini ortaya çıkarmak. İsrail askeri Gilad Şalit’in hayatına karşılık bin Filistinli tutuklunun salıverilmesi veya yakın zamanda üç Fransız gazetecinin serbest bırakılmasından sonra medyada böyle bir tavır gözlemlenmedi. Herve Gourdel’in korkunç katli, hepimize ilkelerden taviz vermeden terörle mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu hatırlattı.

Türkiye’nin, 49 rehinenin serbest kalması için fidye ödemediğini ve IŞİD’e hiçbir taahhütte bulunmadığını belirtmek istiyorum. O hâlde Türkiye’ye yönelik bu yüklenme, bu dezenformasyonun nedeni nedir? Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiği şeklindeki iftiraların nedeni nedir? Bana öyle geliyor ki iyi niyeti tartışılır bazı yabancı yorumcular bir günah keçisi arayışında. Bu kişiler, Türkiye’nin NATO üyeliğini bile sorgulayacak raddeye geliyor… Oysaki Türkiye, IŞİD’in terör eylemlerinin sonuçlarına en ağır şekilde maruz kalan bir ülke. Bu tür şüpheleri dile getirmek, kabul edilemez bir haksızlıkta bulunmaktır.

Türkiye’nin Arap baharının başından bu yana izlediği politika hiçbir şekilde değişmedi: Temel insani değerlere dayalı bu politikayla NATO müttefikleriyle tam bir uyum içinde, Afganistan’dan Orta Doğu’ya halkların totaliter rejimlere karşı demokrasi özlemleri desteklenmektedir.

Türkiye, IŞİD’in ve el Kaideye bağlı başka şebekelerin terör eylemlerine asla göz yummamış ve asla da göz yummayacaktır; dost ve müttefik ülkeler koalisyonuyla bu mücadelede daima yer almıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan da zaten yakın tarihte IŞİD’e karşı operasyonlara askerî destek sağlanabileceğini doğruladı.

Türkiye’nin IŞİD’e karşı eylemi koalisyona katkıda bulunmakla sınırlı kalmıyor. Müttefik ülkelerle yapılan vatandaşlarının IŞİD’e katılmalarını veya kendi ülkelerinde terör eylemleri düzenlemek üzere geri dönmelerini engelleme amaçlı iş birliği de çok önemli. Bugün 6 bin kişi hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunuyor. 2011’den bu yana ise yabancı savaşçılar olduğundan şüphelenilen bin kişi sınır dışı edildi.

Teröristler arasında dinî inanç, etnik köken veya nihai amaca göre ayrım yapmak, kendini terörle mücadele savaşını asla kazanmamaya mahkûm etmektir. Sivillere yönelik saldırılar ve şehir merkezlerine düzenlenen bombalı saldırılar asla ve asla haklı gösterilemez.

Türkiye, Soğuk Savaş sırasında daima NATO’nun güvenilir bir müttefiki olmuştur. Her türlü teröre karşı mücadelede de hâlâ öyledir. Bu nedenle ABD ile birlikte Terörle Mücadele Küresel Forumuna eş başkanlık yapmaktadır. Bu hassas alanda da sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir. (Fransa, Le Figaro - 29 Eylül 2014)


* Türkiye`nin Paris Büyükelçisi



23° / 13.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor