• BIST 100

    10005,32%0,90
  • DOLAR

    32,36% -0,24
  • EURO

    34,75% 0,04
  • GRAM ALTIN

    2438,41% 0,00
  • Ç. ALTIN

    3954,35% -0,68

Türkiye Ziyareti İlişkileri Isıttı

Türkiye Ziyareti İlişkileri Isıttı

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Türkiye’ye yaptığı iki günlük resmî ziyaret ile Türkiye-Fransa ilişkilerini yeniden ısıtmayı başardı. Paris, karşılıklı yatırımları ve sanayi alanındaki ortaklık anlaşmalarını teşvik e

Mişel Ebu Necm

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Türkiye’ye yaptığı iki günlük resmî ziyaret ile Türkiye-Fransa ilişkilerini yeniden ısıtmayı başardı. Hollande, yaptığı bütün açıklamalarda, Ankara ile ihtilaf sayfasını kapatmaya ve geçmişte iki taraf arasında kuşkuya yol açan, ekonomik ve ticari ilişkileri gerileten sert köşeleri yontmaya özen gösterdi. Hollande, dün, Türk ve Fransız iş adamlarına yaptığı konuşmada umutlu görünüyordu. Hollande, iş dünyasını, ticari alışverişi yıllık 20 milyar dolara çıkarmaya çağırdı ve bu çağrı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den de kabul gördü.

Paris, bugün, Türkiye’yi siyasi ve iktisadi bir ortak olarak görüyorsa buna ulaşmanın koşulu, Ankara’nın AB üyeliği konusunda bir uzlaşmaya varmaktı. Hollande, geçen yıldan bu yana Paris’in müzakere sürecinde dört temel faslın açılmasına yönelik vetosundan geri adım atarak yolu hazırlamaya çalışıyor. Bunun yanı sıra Hollande, selefi Sarkozy’nin aksine prensipte Türkiye’nin temennisinin gerçekleştirilmesine karşı çıkmıyor. Hollande’ın mahareti, eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın daha önce benimsediği tutumu yeniden gündeme getirdi ve Türkiye’nin üyeliği konusunu referanduma sundu. Bu da sonuç ister evet çıksın ister hayır kendisini Fransız halkının taşıyacağı sorumluluktan sıyıracağı anlamına geliyor.

Fransız Dışişleri, dün yaptığı açıklamada, bir aday ülkenin katılımının referanduma sunulması olayının bir kez 1972’de yapıldığını ve bu referandumun İngiltere, Danimarka ve İrlanda’yı kapsadığını kaydetti. Öyle görünüyor ki bu tutum, Fransa’dan yardım isteyen Cumhurbaşkanı Gül’ü rahatlattı. Gül ayrıca müzakere sürecini kolaylaştırdığı için Fransa’ya teşekkür etti.

Oysa katılım konusu, Türkiye için hayati olsa da Paris için ikinci sırada yer alıyor. Paris’e göre bu meselenin çözüme ulaştırılması, gelişmekte olan bir ülke ile daha sıcak ilişkilerin geri dönmesinin ön koşulundan başka bir şey değil. Üstelik bu ülke, kendisinde iki önemli sıfatı bir araya getiriyor: Birincisi, Orta Doğu krizleri, Arap baharlarının etkileri, Akdeniz ve Kıbrıs meseleleri gibi Fransa’yı ilgilendiren meselelerde etkin bir siyasi ortak olması. İkincisi, gelişen bir ekonomiye ve Fransız şirketleri açısından fırsatlarla dolu bir pazara sahip olması.

Paris, karşılıklı yatırımları ve sanayi alanındaki ortaklık anlaşmalarını teşvik etmek, Türkiye’nin altyapı projelerinden faydalanmak istiyor. Nitekim dün, iki ülke arasındaki 'yeni durumun' bir göstergesi olarak geniş bir yelpazeye yayılan pek çok anlaşmaya imza atıldı ve her dış ziyaretinde olduğu gibi Hollande, Türk yatırımcıları Fransa’ya davet etti ve onlara kolaylık sağlama sözü verdi.

Ziyarette, savaşmak için Türkiye üzerinden Suriye’ye giden Fransız cihatçılar dosyası da gündeme geldi. Fransa, bu kişilerin Fransa’ya cihatçı bir ideoloji ile dönmelerinden korkuyor ki bu, büyük bir güvenlik tehdidi anlamına gelir. Hollande, bu bağlamda Türk makamlarının, Türkiye üzerinden Suriye’ye gitmeye çalışan 15 yaşlarındaki iki Fransız öğrencinin bulunması için harcadığı çabaya teşekkür etti ve Türk makamlarından cihatçıların Suriye’ye ulaşmalarını engellemelerini istedi.

Hollande’ın tavrının Cumhurbaşkanı Gül’ü etkilediği anlaşılıyor zira Gül, iki taraf arasındaki yakınlaşmayı zora sokan 'engellerin ortadan kalktığını' söyledi. Fakat Fransa Sanayi Bakanı daha açıktı. Zira Paris ile Ankara’nın, 'her konuda anlaşmaya varmalarının gerekli olmadığını' söylemekle birlikte 'siyasi atmosferin değiştiğine' ve bu durumun iş birliğini kolaylaştıracağına işaret etti. (İngiltere merkezli El Şark El Evsat - 29 Ocak 2014)



17.1° / 12.7°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor