Tarih: 20.08.2013 10:27

Washington, Ankara`yı Varis Bırakıyor... Tahran`ı Değil

Facebook Twitter Linked-in

Ahmet Halil

Washington, Bush döneminde güç kullanarak yeni bir Orta Doğu yaratmaya çalıştı ve sözde bu bölgeye demokrasi getirmek için bölge ülkeleriyle savaşlara girişti. Bu savaşlar, Afganistan’da, Irak’ta ve İsrail askerini kullanarak Lübnan’da meydana geldi. Ancak o dönemde Suriye ile İran, bu planın dışında kalmıştı, ABD’nin, sözde bölgede demokrasiyi yayma planı, Irak’ta bir mezhep rejimi yarattı ve bu rejim, ülkede iç savaşa yol açtı. ABD’nin Irak’ta yarattığı mezhep rejimi, ülkeyi Lübnan’daki mezhep savaşından daha kötü bir hâle getirdi. ABD, aynı zamanda Suriye ordusunu Lübnan’dan çıkmaya zorluyor, bölgede Hizbullah’ı bitirmeye çalışıyor ve Tahran ile Şam’a saldırma planları devam ediyor.

Ancak Washington, bu planı uygulamaya çalışırken bölgede güçlü bir direnişle karşı karşıya kaldı ve bu direniş, Demokrat ve Cumhuriyetçi Partilerin önde gelenlerini, bölgedeki ABD’nin dostu olan ülkelerden yardım istemeye mecbur etti. ABD, bölgenin önemini ve bölgenin istikrarı için bölgedeki dost ülkelerden yardım almak zorunda olduğunu anladı. ABD artık “Baker- Hamilton” belgesine dönmek zorunda kaldı. ABD, Obama döneminde yeni bir değişiklik yaşamaya başladı. Obama, bölgedeki savaşları bitirmeye karar verdi. ABD Başkanının açıkladığı, 2014’te Afganistan’dan ve bu yılın sonunda da Irak’tan Amerikan güçlerini çekme kararı, ABD’nin, bunu uyguladığını gösteriyor. ABD’nin bu kararından sonra, bölgedeki boşluğu doldurma savaş başladı.

Türkiye’nin bölgedeki politikasını bu çerçevede anlayabiliriz çünkü aniden bölgeye önem vermeye başlayan Türkiye, birdenbire bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi hâline geldi. Bu sayede Ankara, Arap baharı devrimlerine hem yakın ilgi gösterdi hem de destekledi ve aynı zamanda Mısır’da ve Suriye’deki değişimleri onayladı. Ankara, bölgede “Türk modeli İslami demokrasi”nin yayılmasını istedi ve Türkiye’nin bu demokrasi modeli, Batılı ülkeler tarafından desteklendi ve hiç karşı çıkılmadı.

Tabii ki Türkiye’nin bölgedeki bu planları, bazı ülkelerin (burada İran’ı kastediyorum) planlarıyla çakıştı ve İran, bölgede şeriatla demokrasinin bir arada uygulanabileceğine inanıyor, bunu yaymaya çalışıyor ve Batı ülkelerini ve İsrail’i düşman ilan ediyor. Bölgede bu iki farklı demokratik İslam modeli arasında yüzyıllara dayanan bir etnik çatışma yaşanıyor. Ayrıca bu iki model arasında mezhep farkı olduğu için bölgede yeni çatışmalar da söz konusu olabilir. Washington, burada Türk İslami demokrasi modelini destekliyor ve bölgede bıraktığı boşluğun Tahran tarafından değil Ankara tarafından doldurulmasını istiyor. (Katar`da yayınlanan El Vatan gazetesi)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —