Yaşadığımız gezegenin yüzde 75´i suyla kaplı, buna rağmen birçok ülke su sıkıntısıyla karşı karşıya.
Okyanuslarda çok fazla miktarda su var fakat suyu tuzdan arındırmak oldukça pahalı. Basra Körfezi´ndeki Arap ülkeleri gibi kıyı devletleri tuzlu suyu arındırmak zorunda.
Temiz su kaynakları azalırken, yeni teknolojiler bu konuda umut vadediyor.
Yer üstünde ve yer altındaki temiz su, nehirler, göller, buz ve kardan geliyor. Bu su, gezegenimizdeki suyun yüzde ikisini oluşturuyor. Aşırı tüketim ve iklim değişikliği nedeniyle kaynaklar giderek azalıyor.
Su kaynağının yüzde 98´iyse denizlerde ve okyanuslarda. Bu sular içilemeyecek kadar tuzlu. Ama deniz suyu tuzdan arındırılabilir.
Bunun için iki temel yöntem var. Suyu, tuz moleküllerinin geçmesini engelleyen özel süzgeçler kullanarak filtreden geçirmek ve buharlaşma yoluyla tuzla suyu ayırmak.
Tuzu sudan ayırmak yüksek miktarda enerji gerektiriyor. Su kaynakları uzmanı Nikolay Voutchkov bu nedenle yöntemin daha çok Ortadoğu ülkelerinde uygulandığını söylüyor.
Voutchkov, “İnce bir süzgeçle tuzu temizlemek bugün en sık kullanılan teknoloji. Bu yöntemle tesislerin kullandığı enerjinin yarısı kullanılıyor” diyor.
Bu yöntemler daha da geliştirilebilir. Virginia Üniversitesi´nden Profesör Geoffrey Geise ve öğrencileri daha iyi kimyasal ve mekanik yetenekleri olan polimer süzgeç geliştiriyor.
Geise, “Başarılı olursak, sürecin maliyeti kolaylaşacak, süreçte daha az kimyasal kullanılacak” diyor.
Diğer teknolojiler, enzimli süzgeçler ve nanoparçacıklar su temizleme sürecini daha daha ucuzlatabilir.
Voutchkov, “Bunu yapabilirsek, bugünkü üretimin 20 katını gerçekleştireceğiz. Bir su arıtma tesisi düşünün ki bugünkünün 20 katı verimli oluyor” diyor.
Uluslararası Su Arıtma Birliği´ne göre dünyada 19 bin tesis her gün 92 milyon ton su arıtıyor.
Dünyada bir günde ortalama 10 milyar ton su tüketiliyor. Bilimadamları daha ucuz bir su temizleme sürecinin dağal kaynaklar üzerindeki baskıyı da azaltacağını vurguluyor.