Yeni Suriye denklemi nasıl olacak?

Yeni Suriye denklemi nasıl olacak?

Dr. Eray Güçlüer

Suriye'nin yakın siyasal tarihine bakıldığında istikrarsızlıkların ve çalkantıların hâkim olduğu görülür. Osmanlı'nın dağılmasından sonra Batılı güçlerin hakimiyetine giren Suriye'de çok sayıda darbe ve siyasal sistem değişikliklerinden sonra ancak 8 Mart 1963'te Baas rejimini benimseyen Arap Sosyalist Partisi'nin yönetimi ele geçirmesiyle bugüne kadar gelen sistem tesis edilebilmiştir. 61 yıllık kısa tarihinde sadece iki devlet başkanı Hafız ve Beşar Esad yönetiminde Baasçı felsefe nedeniyle hiç de iyi bir sınav veremeyen Suriye'de şimdilerde yeni bir sistem kurulması bekleniyor.

BAAS FELSEFESİ NEDİR?

Arapçada anlamı diriliş olan Baas kelimesi felsefi olarak Arap dünyasının tek bir devlet altında birleştirilmesini savunan ideolojik yaklaşımı ifade eder ve Arap milliyetçiliği olarak da anılır. Kökenlerini Marksizm'den alan Baas ideolojisine göre Baasçılık, doğal kaynakların devlet mülkiyetinde olmasını, toprakların köylülere dağıtılmasını ve planlı ekonomiyi savunmuştur. Ancak her ne kadar Arapların tek bir çatı altında toplanmasını benimsese de özgürlüklerini engellediği gerekçesiyle Arap olsun veya olmasın kendileri dışındakilerini reddetme eğiliminde olmuştur. Bu çarpık baas ideolojisi nedeniyle hem Suriye içerisinde ulusal birlik sağlanamamış hem de başta Türkiye olmak üzere komşularıyla samimi ilişkiler tesis edilememiştir. O zaman baas sistemiyle ülkeyi yönetmek üzere 8 Mart 1963'te Hafız Esad'ı Suriye'nin başına kim getirdi?

KULLAN VE AT

Baas rejimiyle yönetilen iki ülke vardı. Biri Irak diğeri ise Suriye. Şimdi ikisi de yok. Ne tesadüftür ki Saddam Hüseyin de 1968'de bir darbeyle Irak'ın başına getirildi, Hafız Esad da 1963 yılındaki bir darbeyle Suriye'nin başına getirildi. Kullanım süreleri dolduğunda ikisi de ortadan kaldırıldı. Buradaki temel emperyalist mantık ayrışmayı sağlayacak ve sosyal karşılığı olmayan kurgusal çarpık ideolojilere dayalı yönetimler üzerinden Ortadoğu'da istikrarsızlığın hâkim kılınmasıdır. Çözüm ise Türkiye gibi halkın egemenliğine dayalı demokratik ulus devletlerin olmasıdır. Halkın egemenliğine dayanan yönetimlerin olması emperyalist sömürgeci güçlere karşı tek panzehirdir. Fikri kökenlerini Marksizm'den almasına rağmen Saddam Hüseyin'in devrilmesinde ve Suriye iç savaşında başta Rusya ve Çin olmak üzere ideolojik yakınlığı olan ülkelerin tavırlarına bakılacak olursa aslında ideoloji değil, küresel sisteme çıkarların hâkim olduğu rahatlıkla görülebilir. Siyasal gücü dışarıya bağlı olan ülkelerin bundan sonraki akıbetleri de bunlardan farklı olmayacaktır.

SURİYE DENKLEMİNDE YENİ RİSKLER

Suriye'de muhaliflerin 27 Kasım tarihinde başlattıkları operasyonla kısa sürede Şam'a kadar ilerlemeleri yeni sürecin de başlangıcı gibi görülebilir. Ancak önümüzdeki dönem Suriye için ciddi riskleri de barındırmaktadır. Yakın vadede Suriye'de Fırat Nehri'nin batısında Esad rejiminin gideceği ve İran'ın güç kaybedeceği görünüyor. Ondan sonra Suriye halkının egemenliğine dayanan yeni bir siyasal sistemin kurulup kurulamayacağı Suriye'nin stratejik kaderini belirleyecektir. Bu kadar atomize olmuş, birlik ve bütünlüğünü yitirmiş çok sayıdaki toplumsal guruplardan egemenliğin halka dayandığı yeni bir yönetim çıkacak mı yoksa mevcut durum eski Yugoslavya örneğinde olduğu gibi hassas ve kırılgan bir yapıya mı evrilecek bekleyip göreceğiz ama bu süreçte Fırat'ın batısındaki PKK yapılanmasının güç kazanmasına karşı da dikkatli olunmalıdır.

 

 



Yeni Suriye denklemi nasıl olacak?

Dr. Eray Güçlüer

Dünya

"Cezaevi aracı ring yapıyor, gazeteciler geç kalmasın…"

Mayis Alizade

Emir, demiri keser

Dr. Eray Güçlüer

RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

SINIR KAPILARI AÇILMASI KONUSU:

Dünya

Yeni Suriye denklemi nasıl olacak?

"Cezaevi aracı ring yapıyor, gazeteciler geç kalmasın…"

Emir, demiri keser

RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

Dünya romanının en isabetli örneklerinden biri 130 yaşında... "Sınırları kapatılmış ölü bir mekan; yel esmez, yaprak kımıldamaz..."

10 Kasım ve Kafkasya jeopolitiğinin değişmeyen doğası

Suriye jeopolitiğinin değişen doğası

Sisli iklim zirvesi

BRICS Zirvesi ve küresel güç dengeleri

Elçibey'in mirası ve Pezeşkiyan'ın seçimi: "Bunları senin namusun için söylüyorum gardaş..."

Prof. Dr. Cemil Hasanlı: Türk Birliği'nden dem vuranlar sadece ses bombası atmayı biliyorlar

MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN AVRASYA BİR VAKFIN'DA 2024 – 2025 DÖNEMİ KONFERANS AÇILINI YAPTI

TUSAŞ'ta sessiz devrim

İlham Aliyev Batı karşıtı cepheyi genişletiyor: Fransa'dan sonra ABD'ye salvolar

AVRASYA BİR VAKFI’NDA YENİ DÖNEM HEYECANI

UYAN TÜRK, UYAN MÜSLÜMAN!

İçinde ümidi ve ümitsizliği barındıran bir süreç: 5 Kasım

Viktor Şklovski: Siz bizim imparatorluğun 1917 yılında mı dağılacağını düşünüyorsunuz?

David Stepanyan: Ermenistan-Türkiye sınırı er ya da geç açılacak... Husumet sayfasının çoktan kapanması gerekirdi

Hiçbir sıkıntı bizi yarı yolda bırakamaz

Prof. Dr. Turhan Nejat Veziroğlu son yolculuğuna uğurlandı

Poligon komutanı hangi amaçla konuşturuldu?

Bakan Fidan'dan dikkat çeken açıklamalar: Esad ile görüşmeye hazırız

‘HİDROJENİN BABASI’ VEZİROĞLU VEFAT ETTİ

MİLLİ ENERJİ HAMLESİ-I

Elhan Mehdiyev: Azerbaycan, Rusya'nın pozisyonuna karşı çıkmayı düşünmüyor

Coni niye Kıbrıs’ta?

BU BİR PROJE, BİZ KOBAY MIYIZ

İşlenmeyen tarım arazileri kiraya veriliyor

"Azerbaycan'ın Neyzen Tevfik'i" şair Tevfik Hasanlı: Boyunu yere sokayım!

Yükleniyor