• BIST 100

    10643,60%3,14
  • DOLAR

    32,20% -0,22
  • EURO

    34,90% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2504,01% 1,55
  • Ç. ALTIN

    3989,88% 1,04

Yeni Türkiye`nin Doğuşu

Yeni Türkiye`nin Doğuşu

Cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılan yerli ve yabancı misafirler, yeni Türkiye’nin doğuşuna tanıklık etti. Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne yerleşmesi ve Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık görevine gelmesi, yeni Türkiye yönündeki

Sadık Meliki

Bugünkü Türkiye, dünkü Türkiye değil ve yarınki Türkiye bugünkü Türkiye olmayacak. Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği yeni Türkiye sözü, yarınki Türkiye’dir. Türk iç ve dış politikasına hâkim bakış ve yapılar, köklü değişime uğradı. Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine kurulduğu kavramların yeniden tanımlanması ve değişim süreci her geçen gün genişliyor ve derinleşiyor. Çankaya Köşkü’nde başörtülü kadınların bulunmasını yasaklayan askerler, bugün Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde onlara Türkiye’nin First Ladysi unvanıyla saygı gösteriyor. Türkiye, bu değişimi Adalet ve Kalkınma Partisi çerçevesinde, Erdoğan’ın 12 yıllık yönetimine ve uluslararası sistemin verdiği onay ve beraberliğine borçludur.

Anlaşılan Türkiye, çalkantılı ve istikrarsız geçmişinden ve o dönemde '24 saat çok uzun bir süredir.' diyen eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in dönemini atlatmıştır. Cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılan yerli ve yabancı misafirler, yeni Türkiye’nin doğuşuna tanıklık etti. Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne yerleşmesi ve Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık görevine gelmesi, yeni Türkiye yönündeki hareketin devamına işaret ediyor.

Ama bu, olayın tamamı değil. Türkiye’de değişikliklerin geniş bir biçimde gerçekleşmesine rağmen yeni Türkiye de eski Türkiye gibi korku ve umutlarla çatışmaktadır. Erdoğan’ın ustalıkla kullandığı ve ardından Davutoğlu’nun da devam ettirdiği tehdit edebiyatı, sert söylemlerinin arkasındaki zihniyetin önemli bir bölümünde umut ve korku yatmaktadır. Avrupalılaşma, Avrupa Birliği’ne katılma umudu ve bölünmenin acı tecrübesinin tekrarlanabilme korkusu, Türklerle birlikte her zaman var olmuştur.

Erdoğan’ın iktidarı ele alması ve Adalet ve Kalkınma Partisinin devam eden 12 yıllık hükûmeti bu süreci hızlandırdı, değişimi derinleştirdi, yüzeyini genişletti ve boyutunu kısmen kurumsallaştırdı. Bugün Türkiye’de gerçekleşen değişikliklerin önemli bir kısmı kurumsallaştı ve yeni Cumhuriyet, Batı’nın yardımıyla karşımıza çıktı. Erdoğan ve ekibinin yeni Türkiye hakkında söyledikleri, bugünkü değişikliklerin çok üstündedir ve doğru bir şekilde yorumlandığında, bütün yönleriyle Atatürk’ün Türkiye’sinden farklı bir Türkiye olduğu görünmektedir. Türklük Atatürk’ün Cumhuriyeti’nde önemli bir faktörken vatandaşlık ise Erdoğan’ın Cumhuriyeti’nde önemli faktör olacak. Türk yetkililerinin Türkiye’nin geleceğiyle ilgili endişelerinin arkasında Kürt sorunun çözümü ve Avrupa Birliği’ne katılmanın zarureti yatıyor. Bugünkü Türkiye’de, değişikliklerin temelini atan önemli zihinsel değişimler arasında, Türk yetkililerin umut ve korkuyu artık dünkü gibi pasif politika olarak kullanmayıp dinamik ve çok yönlü politika ile iç ve dış politikayı yeniden dizayn etmeye çalışmaları yer alıyor. Erdoğan ve Davutoğlu soyutlanma ve Atatürkçü güvenlik tutumunu bir kenara bırakıp sorunlarla karşılaşmada açık bir politika izleyerek bölge ve dünyada Türkiye için yeni ve iyi bir konum tarif etmeye çalışmaktalar. Bu doğrultuda Kürtler, Türkiye sınırları içinde ve dışında Türklerin yol haritasında önemli bir aktör olarak rol üstlenmekteler.

Türkiye Cumhurbaşkanı, Türklerin psikolojisini iyi anlamakla birlikte kendi retorik ve karizması sayesinde Türklerde geleceğe umutla bakma ve yapabilme fiilini güçlendirmeyi başardı.

Türkiye’nin bugünkü siyasi koşulu bu sürecin devam edeceğini gösteriyor. Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sona ermesinden kısa bir süre sonra ülkede 2015 genel seçim heyecanı başlamış oldu. Anlaşıldığı üzere Türkiye’nin siyasi arenasında güçlü bir alternatifin olmaması, uluslararası ve özellikle ABD’nin Adalet ve Kalkınma Partisine verdiği desteğin sürmesi, siyaset döngüsünü şimdiki çarkın etrafında döndürecektir. Bu geleceğe ümitle bakmak ve 2013 Türkiye’sine ulaşmak için güçlü bir unsur sayılacak. (İran Diplomacy - 06 Eylül 2014)

 



22.1° / 13.7°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor