Ölüm haberini kendi kurdukları siteleri herkul.org ve diğer sitelerde duyuruldu. Son zamanlarda örgüt içi pislikleri deşifre eden Fetullah’ın yeğeni Ebuseleme Gülen de X hesabından amcasının öldüğünü duyurdu. Gülen’in başka bir yeğeni Kemal Gülen de iki gün önce amcasının öldüğünü X hesabından yazmıştı, ancak bu hesabın Kemal Gülen’e ait olmadığı iddia edilmişti.
Bu açıdan bu kez gerçekten öldü diyebiliriz.
(Ama yine de temkinli olmak gerekir. Çünkü bu karanlık ve şeytani yapının yaptıklarına baktığımızda bu ölüm haberinin de bir FETÖKULLİ iş olduğunu düşünebiliriz.)
Kendi siteleri olan herkul.org’daki duyuru ise gerçekten bir komedi gibi.
“Ömrünün her anını din-i mübiîn-i İslam’a ve insanlığa hizmet için sarf eden Muhterem Fethullah Gülen Hoca Efendi bugün (20 Ekim) ruhunun ufkuna yürümüştür. Defin işlemleri ile ilgili ayrıntılı bilgi kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Yüzüne geçirdiği İslam maskesi ile ömrünü İslam’a ve Müslümanlara ihanetle geçiren Gülen’in böyle takdim edilmesi gerçek anlamda bir paradoks oluşturuyor. “Ruhunun ufkuna yürümüştür.” Açıklaması da peşinden giden müritlerin Gülen’in ölümsüzlüğüne inanmalarının bir göstergesinden başka bir şey değildir. Malum özellikle Batini yorumlarda İmamlar ölmez. Fetullah Gülen de müritleri tarafından “Kâinat imamı” olarak kabul edildiği için onlara göre ölmemiş, “Ruhunun ufkuna yürümüş.”, müritlerini yönetmeye devam etmektedir. Bu düşünce tasavvufta da “Gavs / Kutbu’l Aktab” gibi kavramlarla ifade edilmiştir. Bu sapkın inanca göre “Gavslar / Kutbu’l Aktablar ölmez, tasarrufları devam eder.” şeklindedir.
Asrın münafığının müritleri hangi sapkın düşünceye sahip olursa olsun Fetullah Gülen ölmüş ve Cehenneme sürüklenmiştir.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Asrın münafığının ölümü ülkemiz içinde çok önemlidir. FETÖ denen şeytani yapının baş mimarı Gülen’in yönettiği örgüt dünyanın 160’dan fazla ülkesinde varlığını sürdürmektedir. CIA himayesinde kurulan, büyüyen ve yürüyen bu örgütün her ne kadar son beş senedir örgütü Mustafa Özcan perde arkasından yönetse de bu tespihin imamesi Gülen’dir.
İmamenin gitmesi ile tespih dağılacak mıdır?
Şimdi herkes bunu merak etmektedir.
Aslında tarih boyunca “Karizmatik liderlerin” ardından kurdukları örgütler birlik ve beraberliğini koruyamamış ve birkaç parçaya ayrılmışlardır. Gülen’in karizması etrafında örgütlenen FETÖ şeytani yapısını bekleyen akıbette bundan başkası olmayacaktır. Zaten bu bölünmelerin işaretleri yıllar öncesinden belli olmuş ve örgüt içindeki hiziplerin kavgaları medya sayfalarına yansımıştı.
1996 yılında örgüt içindeki çeteleşmelerin en az on grup olarak belli olduğunu tespit etmiş ve yayınlamıştım. Bu bölünmeler ve hizipleşmeler Gülen’in karizması ve ekonomik ilişkiler şimdiye kadar bir büyük bölünme meydana getirmese de artık bunu engelleyecek bir güç kalmadığı açıktır.
ÖRGÜT İÇİN EN GÜÇLÜ ADAY KİM?
Peki, asrın münafığı Gülen’den sonra örgüte kim liderlik yapabilir?
Elbette bu örgütü kuran ve yöneten CIA, kendi yöneteceği birini başa getirmek isteyecektir. Ancak örgüt için mücadeleyi kontrol altına alabilir mi, gelecek günlerde bunu göreceğiz.
Örgüt liderliği için bazı isimler öne çıksa da kim seçilir sorusuna falan veya filan demek oldukça zor görünmektedir. Bazı isimlerden kastım Mustafa Özcan, İsmail Büyükçelebi, Abdullah Aymaz, Suat Yıldırım, Mustafa Yeşil, Cevdet Türkyolu, Şerif Ali Tekalan vb. örgütün ana kadrosundaki kişilerdir. Ancak bu kişilerin her biri Gülen’den sonra bir bölen olma ihtimalleri de oldukça fazladır.
Gülen’in ana kadrosunun elinde büyük parasal güç bulunmaktadır. Bu paranın 100-150 Milyar Dolar civarında olduğu söylenmektedir. Elbette bu parayı kim elinde tutuyorsa örgütün geleceğinde onun sözü daha çok geçecektir.
Asrın münafığından sonra yerine geçecek en güçlü isim kamuoyunda yakından tanıdığı ve Türkiye imamlığı / Balkan İmamlığı / Hava Kuvvetler İmamlığı/ Kaynak Holding Mütevelli başkanlığı vb. görevler yapan MUSTAFA ÖZCAN’dır. Özcan’ın Alman istihbaratının kontrolünde olduğu bilinmekte ve mevcut paranın kahır ekseriyetinin elinde olduğu bilinmektedir. Ayrıca Gülen’in en yakın hizmetçisi olan Cevdet Türkyolu ve örgüte bağlı tüm organizasyonların başındaki isim olan Barbaros Kocakurt vb. kişilerin de Mustafa Özcan ekibinde olduğu bilinmektedir.
Özcan’dan sonra yapı içinde en güçlü adaylardan biri de çocukluğundan beni Gülen’in yanından ayrılmayan ve sırdaşı “Büyük abi” olan İSMAİL BÜYÜKÇELEBİ’dir. Büyükçelebi’nin küçük kardeşi olan ve İzmir imamlığı yapan Mehmet Ali Büyükçelebi de abisine destek vermektedir. Yine örgüt içindeki bazı mollaların Büyükçelebi’yi destekledikleri bilinmektedir.
Örgüt için lider adaylarından biri de yine Gülen’in en yakın dostu ve talebesi olan ABDULLAH AYMAZ’dır. Her ne kadar Aymaz’ın liderlik yapacak özelliği olmasa da yapı içinde “Büyük abi” olarak bilinmektedir ve Gülen tarafından “Evliya” olarak ilan edilmiştir. Ayrıca Aymaz örgütün yüksek istişare heyeti içerisinde yer almaktadır.
Gülen’in yerine geçebilecek en güçlü adaylardan biri de tefsir hocası PROF. DR. SUAT YILDIRIM’dır. Her ne kadar Yıldırım’ın liderlik yapacak bir misyonu ve kapatisesi olmasa da Mustafa Özcan’ın onu kontrol edilebilir biri olduğundan dolayı ileri sürebileceği söylenmektedir.
Önemli adaylardan biri de Fatih Üniversitesi rektörlüğü yapan PROF. DR. ŞERİF ALİ TEKALAN’dır. Tekalan aynı zamanda örgütün hem ABD’de hem de bütün dünyadaki akademik yapılanmanın imamı olarak bilinmektedir.
Örgütün yeni liderinin seçilmesinde veya bölünmeler olursa etki etmesinde rol alacak önemli kişiler de vardır.
Bunların en önemlilerinden biri örgütün üst kurulunda yer alan ve Gülen’in özel doktorluğunu yapan KUDRET ÜNAL’dır.
Asya imamlığı yanında Türkmenistan sorumluluğu yapan ve ilk dönemlerden beri Gülen’in yanında olan “Büyük abilerden” biri de MUAMMER TÜRKYILMAZ’dır.
Yine örgütün tayin heyeti ve istişare kurulu başkanlığı yapan, bir zamanlar örgütün bütün medyasının başında olan ERDOĞAN TÜZÜN de örgüte seçilecek liderlikte önemli rol oynayacak kişidir.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı başkanlığı yapan MUSTAFA YEŞİL de örgütün önemli elemanlarından biridir ve liderlik seçiminde söz sahibi olacaklardan biridir.
Bir dönemler örgütün Kaynak Holdingine başkanlık yapan ve Zaman gazetesi genel müdürlüğünde de bulunan NACİ TOSUN da örgütün önemli isimlerinden biridir. Şu an örgütün Afrika imamlığı yapan ve Güney Afrika’da ikamet eden Naci Tosun aynı zamanda örgütün tayin ve istişare heyetinde yer almıştır.
FETÖ'nün Türkiye Mütevelli Heyeti içinde finansal sorumlulardan olan ve örgütün “Baş Yüceler Şurasında” İSMET AKSOY da, Emniyet Osman Hilmi Özdil'in arkasındaki kişi olarak da biliniyor. Aksoy bir dönem de örgütün Türkiye mali sorumluluğunu yaptı.
Örgütün Asya imamlığını yapan ve Gülen’in çok yakınında bulunan SADETTİN BAŞER da, örgüte yeni seçilecek kişi hakkında söz sahibi olanlardan biridir.
Örgütün Milli Eğitim Bakanı olarak tanınan SAİD AKSOY da örgütün önemli isimlerinden biridir. Aksoy aynı zamanda örgütün askeri ve polis okullarına öğrenci teminini sağlayan birimlerin imamı olarak da biliniyor.
Gülen'in operasyon ekibi içinde yer alan ve finans koordinatörlüğü yapan NEVZAT AYVACI da seçilecek kişi hakkında tesirli olacak kişiler arasındadır.
Örgütün Güneydoğu ve Avusturya imamlığı yapan BAHATTİN KARATAŞ da Gülen’in en eski talebelerinden biridir.
Örgütün Üst Kurulunda yer alan ve bir dönem Zaman Gazetesi Genel Müdürlüğü yanında belediyeler imamlığı ve Yunanistan imamlığı yapan RECEP UZUNALLI da örgütün önemli isimlerindendir.
ÖRGÜTÜN MOLLALAR GRUBU
Örgüt içinde önemli ağırlığı olan bir grupta adına “Mollalar” denilen kişilerdir. Bunlar İlahiyat fakültelerini bitiren en zeki kişiler arasından seçilen ve yıllarca Fetullah Gülen’in yanında eğitim gören kişilerdir. Gülen bunları kendine bağlamak için birçoğunu kendine akraba yapmış ve yeğenleriyle evlendirmiştir.
Gülen’in en önemli mollalarından biri 15 Temmuz 2016 darbesinin mimarı olan ADİL ÖKSÜZ gelmektedir. Öksüz aynı zamanda örgütün TSK imamlığını da yapmıştır.
Gülen'in yanında yetişen mollalardan biri Zaman Gazetesi yazarı AHMET KURUCAN’dır. Kurucan aynı zamanda damatlardandır.
Mollaların en önemlilerinden biri de CEMAL TÜRK’tür. Örgütün üst düzey sorumlularından olan Türk’ün birçok mahrem hizmetleri organize ettiği bilinmektedir.
TSK imamlığı yapan mollalardan biri de HAMDULLAH ÖZTÜRK’tür. Öztürk Güney Amerika’da kıta imamlığı da yapmıştır.
Fetullah Gülen'in ilk talebelerinden ve örgütün genel yetkililerden olan İBRAHİM KOCABIYIK da mollalar grubundandır.
Örgütte Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı başkanlığı yaptıktan sonra İsrail imamlığına atanan HARUN TOKAK da mollalar grubundandır.
Gülen'in ilk talebelerinden olan ve İzmir’de vaizlik yapan NECDET İÇEL’in Muhsin Yazıcıoğlu suikastının arkasındaki isim olarak biliniyor. İçel ayrıca örgütün Afrika imamlığını da yaptı.
Gülen’in önemli mollalarından olan ve bir zamanlar CHA Genel müdürlüğü de yapan REŞİT HAYLAMAZ da mollalar grubunun önemli kişilerindendir.
Örgütün operasyon ekibi içinde yer alan SELMAN KUZU, STV’nin arkasındaki imam RIDVAN KIZILTEPE, Azerbaycan’da ülke imamlığı yapan ADEM KALAÇ, HÜSEYİN YAĞMUR gibi isimler de mollalar grubundandır.
ÖRGÜTÜN DİĞER ÜST YÖNETİCİLERİ
FETÖ denen örgüt 1960’lı yıllarda NATO /GLADYO çerçevesinde örülen “YEŞİL KUŞAK PROJESİ” içinde örgülenen “ILIMLI İSLAM PROJESİNİN” kullanışlı bir aparatı olarak piyasaya sürülmüştür. Bunu yaparken İslam dinini maske olarak kullanmışlardır. Örgütte malzeme olarak da Türk milletinin temiz insanlarını kandırarak onların paralarını kullanmış ve en zeki çocuklarını devşirerek militan olarak yetiştirmiştir. Yetişen militanları da Türk devletine ve milletine karşı ihanet unsuru olarak istihdam etmiştir. Sonunda da 15 Temmuz’da gerçek yüzünü ortaya çıkararak darbe girişiminde bulunmuş ve 251 kişiyi katletmişlerdir.
Örgütün bu alanda kullandığı önemli militanlarını şöyle sıralayabiliriz:
Osman Hilmi Özdil'den sonraki emniyet imamı olan ABDÜLLATİF TAPKAN,
Yargıdan sorumlu imamı AHMET CAN,
Örgütün en karanlık işlerini yürüten ve iş adamları imamı olan AHMET KARA,
Örgütün Ankara sorumluğu yapan ve birçok karanlık operasyonun arkasında bulunan CEMİL KOCA,
Bir zamanlar Zaman gazetesi genel müdürlüğü yapan ve birçok karanlık operasyonun arkasındaki isim olarak bilinen EKREM DUMANLI,
Örgütün Türkiye'deki kuruluşlarında önemli görevlerde bulunan ve Pakistan ile Afganistan ülke imamlığı yapan HALİT ESENDİR,
Emekli din kültürü öğretmen ve örgütün Uzakdoğu imamı olarak görev yapan HÜSEYİN KARA,
Örgütün dergisi Sızıntı’nın uzun yıllar yayın yönetmenliği yapan, yine örgütün İzmir Şifa Üniversitesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Şifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti içinde faaliyet yürüten PROF. DR. İRFAN YILMAZ,
Örgütün Kimse Yok mu Derneği'nin Genel Başkanı ve Avrupa'da faaliyet yürüten üst düzey imamlarından olan İSMAİL CİNGÖZ,
Hem MİT imamı hem de Asya kıtası imamlığı yapan MURAT KARABULUT,
Bank Asya'da Yönetim Kurulu Başkan vekilliği yapan MUSTAFA TALAT KATIRCIOĞLU,
Örgütün Yargıdan sorumlu ikinci imam OSMAN KARAKUŞ,
Örgütün medya tetikçilerinden ve Polis akademisi rektör yardımcılığı yapan ÖNDER AYTAÇ,
Örgütün GATA, Harp Okulu ve Harp Akademisi imamlığı yapan RIDVAN AKOVALI,
Örgütün Alevi imamı SÜLEYMAN UYSAL,
Örgütün Batı Avrupa sorumlusu olan ve aynı zamanda Samanyolu Eğitim Kurumları imamlığını yapan SÜLEYMAN TİFTİK,
Örgütün finansmanında kilit rol oynayan ve Kuzey Irak Sorumlu İmam olan TALİP BÜYÜK,
Hacettepe Üniversitesi Rektör Danışmanı olan ve her ay Gülen'in yanına giderek sağlık kontrollerini yapan PROF. DR. TUNCAY DELİBAŞ,
Örgütün FEM Dershanelerinin tamamından sorumlu imamı olan ve aynı zamanda Marmara bölge ve İstanbul il imamlığı yapan AHMET KIRMIÇ,
Bugün TV, Kanaltürk ve Bugün gazetesini örgüte bünyesine katan ve örgüt himmetlerini altın şirketlerinde aklayan HAMDİ AKIN İPEK,
1970'den itibaren İzmir'de oluşturulan örgütün çekirdek kadrosundan olan ve Avrupa imamlığı yapan NECDET BAŞARAN,
Örgütün hafızası olarak tanınan ve aynı zamanda Yurtdışı işlerinden sorumlu imam olan ALİ URSAVAŞ,
FETÖ yapılanması içinde özellikle hukuk operasyonlarını yürüten ve İzmir imamlığı da yapan BEKİR BAZ,
İzmir'de örgüte ait özel Şifa Hastanelerinin kurucusu ve başkanı olan ve Gülen’in doktorluğunu da yapan MAHMUT AKDOĞAN,
Erzurum ve İstanbul bölge imamlıkları yapan SADIK KESMECİ.
ÖLENLER VE CEZAEVİNDE OLANLAR
Örgütün bazı önemli isimleri ya ölmüş ya da cezaevinde bulunmaktadır.
Ölenlerin başında MEHMET ALİ ŞENGÜL gelmektedir. Gülen’in en güvendiği isimlerden biri olan Şengül Türkiye imamlığı yaptıktan sonra kaçtığı Almanya’da ölmüştür.
Gazeteciler Yazarlar Vakfı başkanlığı yapan CEMAL UŞAK da kaçtığı Alanya’da vefat etti.
Yine örgütün önemli isimlerinden biri olan ve Gülen’in hemşerisi ALİ BAYRAM da geçtiğimiz yıllarda Asya’da ölmüştür.
Örgütün bazı önemli isimleri se yaptıkları suçların cezasını çekmek üzere cezaevinde bulunmaktadır.
Bunların başında Zaman gazetesi sahibi ALAATTİN KAYA gelmektedir.
Yine bir dönemler Zaman gazetesinde genel müdürlük yapan ve Ak partiden vekil olan İLHAN İŞBİLEN de cezaevinde bulunmaktadır.
Örgütün medya imamlığını yapan önemli isimlerden biri de STV genel müdürü HİDAYET KARACA’dır. Karaca da aldığı ceza sebebiyle cezaevinde bulunmaktadır.
SON SÖZLER
Bu şeytani örgüt dikey ve yatay yapılanması ile içinde olanların bile çok zor anlayabildiği “Sofistike” bir istihbarat yapılanmasıdır. Bu örgütü kuranlar, yönetenler ve yürütenler başındaki yılanın ölmesiyle yapıyı asla tek başına bırakmazlar. Örgütün bölünmeden kendilerine hizmet etmeleri için ellerinden geleni yapacaklarına asla şüphemiz yoktur. Örgütü bölme tehlikesi olanların birçok yanlışını bilen istihbarat örgütü bunun üzerinden şantaj yaparak kullanabileceği kişiyi örgütün başına getirmeye çalışacaktır. Ancak örgütün yapısındaki bazı karışıklıklar bu hususta başarılı olup olmayacaklarını tespitte zorlanılmaktadır. Bunu zaman gösterecektir.
Örgüt geçmiş dönemde Gülen’in karizmasına rağmen örgüt içi bazı çeteleşmelere gitmişlerdir. Özellikle örgütün parasal kaynaklarını elinde tutanlar Gülen sonrası liderlik planları yapmış ve bunun için hazırlık yapmışlardır. Gelinen durumda örgütün Gülen sonrası tahmini olarak 5-6 gruba bölünebileceği görünmektedir. Bu bölünmelerde örgütü kullanan istihbarat örgütlerinin ve örgütün parasını elinde tutanların etkili olacağı kesindir.
Asrın münafığı Gülen, yüzüne geçirdiği İslam maskesi ile bizim paralarımızı toplayıp, bizim en zeki çocuklarımızı devşirerek bize karşı kullanmış karanlık şeytani bir örgütün lideri olarak lanetle anılacaktır.
Binlerce insanın hayatını mahveden ve 15 Temmuz’da 251 kişinin ölmesine sebep olan asrın münafığı bu dünyada cezasını çekmedi ama biz inanıyoruz ki onun gibi münafıklar için Cehennem kapılarını açmış beklemektedir. Onun için gönül rahatlığı içinde “Yaşasın Gülen Münafığı için Cehennem” diyebiliyoruz.
Asrın münafığının ölmesi peşinden gidenleri uyandırır mı? Zannetmiyorum ama yine de akıllarını kullanıp o münafığın peşinden gitmeyi bırakmaları hem dünyaları hem de ahiretleri için kendi menfaatlerine olacağı açıktır.
Asrın münafığı Gülen Cehennemi boyladı. İyi bilmezdim. Hakkım varsa zehir zıkkım olsun. Onunla ahirette hesaplaşacağız