Zaten küresel vatandaş, küresel çalışan, küresel öğrenci, küresel insan ortaya çıkmıştır. Tayin edici olan ise adının ne olacağından ziyade, kim tarafından konulacağıdır.
Dünya´nın özellikle son on yıldır yaşadığı, içinden geçtiği süreçler, modern dünyada hemen hemen yüz senede bir görülen değişim-dönüşüm dönemlerinden farklıdır. Bugünün dünyası sanayi inkılâbını aşan bir sıçrama yapma hedef ve eğilimindedir. Çünkü sanayi inkılâbının gerçekleşmesini sağlayan teknolojik buluşların çok ötesinde teknolojik gelişmeler yaşanmaktadır ve yaşanmaya devam etmektedir. Bu teknolojik gelişmeler mesnet kılınarak, modern dünya öncelikle teknolojik ve iktisadı alandan başlayarak sosyal ve kültürel alanlarda kapsamlı bir dönüşüm süreci yaşayacaktır. Bu egemen dünya zümrelerinin esas gündemidir.
Egemen Güçler Ve Gelişmeler
Dünyanın Egemen zümreleri elbette her türlü gelişmeyi kendileri belirliyor ve tayin ediyor değildir; bu zaten mümkün de değildir. Bu bir kişi grup veya zümreye ilahlık izafe etmek olur. Ama zaten büyük güç olmak demek iş oluş ve gelişmeyi belirlemek demek değildir. Ve fakat büyük güçlerin istemediği bir iş oluş ve gelişmede başlangıçta olsa- oluşsa bile, orta ve uzun vadede varlığını devam ettirmesi zordur. Yani büyük güçlerin istemediği bir işin olması zordur. Beri yandan büyük güçler, dünyanın egemen zümreleri-mahfilleri kendi tahmin, istek ve iradeleri dışında ortaya çıkan gelişmeleri de kendi lehlerine çevirebilmekte ve kullanabilmektedirler. Bu ise büyük güç olmanın hususiyetlerindendir
Coronavirüs laboratuvarda üretilen bir virüs, bir biyolojik silah mıdır? Yoksa söylendiği gibi içinde yarasalardan insana geçen bir virüs müdür? Veyahut mevcut bir virüsün bir sebepten mutasyona uğramış bir hali midir? Bunlar ayrı bahistir. Her nasılsa Coronavirüsün oluşturduğu küresel karantina, toplumsal sosyal kültürel ve iktisadi neticeler doğuracaktır. Esasen üzerinde durulması gereken husus da budur. Coronavirüs küresel salgın haline almasından sonra ortaya çıkan küresel bir insanlık durumu vardır; bu ise akla şunu getirmektedir: Virüs doğalında da gelişmiş ve yayılmış da olsa, laboratuvarda üretilen bir biyolojik silah da olsa; dünyada yeni bir toplumsal dönüşümü hedefleyen zümrelerin mevcut bir planı salgınla beraber tatbikata konulmuş gibidir. Zaten egemenlik iddiasında olan zümreler birçok hususta çok seçenekli planlar ve hareket etmektedirler. Dolayısıyla küresel ölçekte bir salgına karşı birden fazla planın devletler üstü küresel oligarşinin masasında hazır da beklediğini düşünmek ve beklemek gerekir. Buradan hareketle de düşünülmesi ve söylenilmesi gereken salgın kendiliğinden ve doğallığında gelişmiş de olsa biyolojik silah da olsa; dünya devlet ve hükümetlerinin salgına karşı belirli bir tutum almak zorunda bırakılmakta olduklarıdır. Neredeyse bütün dünyada medyasının ve de sosyal medya mecralarının salgını ele alış şekli de bir kurgu neticesi gibi gözükmektedir. Dünyada ve Türkiye´de her gün medyada 7/24 doktorların konuşmaları ve sürekli hastalık ve ölüm oranlarının ilan edilmesi ne anlama gelmektedir ve bunun lüzumu nedir. Zaten özellikle bu husus, virüs bir laboratuvar çalışmasının ürünü değilse de, sonrasının, kurgu eseri olduğunu akla getirmektedir. Bu şekilde bir küresel karantinanın ne derece gerekli olduğu ve nasıl ve ne kadar işe yaradığı da faydalı olduğu da ilerleyen zamanlarda değerlendirilecek müzakere edilecektir.
Sigmund Freud Ve Modernlik, Eros ve Thanatos
Sigmund Freud´un Eros thanatos parantezine alınmış insanlık coronavirüs salgını ile beraber Eros un cazibesinden ve çekim alanından müthiş bir şokla çıka(rıla)rak Thanatos´un çekim ve etki alanına girmiştir. Şu anda yaşadığımız bir açıdan budur herkes coronavirüs salgınının hemen öncesinde medyada durmaksızın neyin
nasıl yenilip içileceğini, nasıl sağlıklı olunacağını konuşmaktaydı. Ancak şu anlar, eros prensibinin geri çekilip thanatos prensibinin şu an dünya insanlığına yönlendirdiği zamanlardır; bu Coronanın en önemli sonuçlarındandır. Bu insan toplumunda ciddi ve aşırı bir korku dalgasının oluşmasına sebebiyet vermiştir ve bu teşvik edilmiştir. Dünya ve Türkiye medyasının tutumu da bu istikamettedir.
Dünyanın Egemen zümreleri, dünya insanlığını Eros´un erotizminin hülyalı cazibesine çok sık sevk etmektedirler. Esasen tüketim toplumunun bir anlamı da budur. İktisatçıların çoğunlukla manası belli olmayan izahları bir yana, tüketim toplumu; insanlığa hedonizmin pompalanmasından başka bir şey değildir. Bu ise Freud´un insanı izah babında geliştirdiği Eros thanatos ikileminin Eros yanına ağırlık verilmesi hedonizmin prensip edilmesidir. Savaşlar, terör dönemleri, iç savaşlar soğuk savaş ve en son yaşadığımız küresel salgın ve küresel Karantina ise Thanatos´a ağırlık verilmesi Thanatos´un Prensip edinilmesidir.
Veba ve Korona
Ancak coronavirüs salgınının ortaçağ Batı Avrupa´sında ortaya çıkan veba salgını benzer kültürel siyasi iktisadi tarihi neticeleri olacağı şimdiden görülebilir öngörülebilir. Veba kapitalizmin ortaya çıkmasını tetikler; çünkü kastlaşmış feodal yapısını ve ilişkilerini çözer. İlginç bir şekilde ortaçağdaki veba salgınında kaynağı Uzakdoğu ve Çin´dir. Oradan gemiler yoluyla Avrupa´ya geldiği düşünülmektedir vebayı taşıyan hayvanlarsa pirelerdir. Veba salgını Avrupa nüfusunun üçte birini kırması öldürmesini neticesini verir. Ve fakat veba salgını doğuya Balkanlar´a Doğu Avrupa´ya aynı düzeyde ve şiddette tesir etmemiştir.
Konu üzerine eğilen birçok kişinin ve düşünürün de tespit ve işaret ettiği gibi veba Ortaçağ Avrupa´sının kast sistemine benzer feodal sisteminin çözülmesinde önemli etkenlerden biri olur. Gece gündüz ölüm korkusuyla ve daha da önemlisi bizatihi ölümün kendisiyle yaşayan insanlar için feodal senyörün kırbacının artık eskisi kadar caydırıcı etkisi yoktur. Dolayısı ile fazla bir anlamı da yoktur.
Zaten de veba senyör, dük, kont, baron, şövalye, köylü, çiftçi, şehirli, tüccar, sanatçı ayrı mı da tanımamaktadır. Ve bununla beraber ve veba salgınının da tesirinin azalması ve geçmesi ile beraber özgürleşen bazı insanlar şehirlere doğru gitmeye başlamışlardır. Bunlar gelişecek burjuva sanayi devriminin dayanakları olan burjuvazi ve proletaryanın da ortaya çıkışında önemli rol oynamışlardır. Yani proletaryanın ve burjuvazinin de ortaya çıkışında veba´nın önemli bir rolü vardır.
Veba Sonrası ve Coğrafi Keşifler
Beri yandan ortaçağ Batı Avrupa´sındaki veba salgınının, Avrupalıların Portekiz ve İspanyollardan başlayarak coğrafi keşiflere yönelmesinin de arka planında tetikleyici bir rolü vardır. Çünkü veba ile insanlar ölüm ile birlikte yaşar hale gelirler. Bir nevi artık korku eşiği sınırı aşılmıştır. Veba salgınında ölüm eşiğine ve korkusunu aşan Avrupalılar, sonrasında coğrafi keşiflere daha korkusuz ve tereddütsüz atılırlar. Uzak denizlere bilinmeyen ülkelere açılmanın elbette birden fazla sebebi vardır. Ancak sebeplerden biri de, veba sonrası oluşan psikolojinin okyanuslarda iki tehlikelerin rahatlıkla göze alınmasını sağlamasıdır; bu hususta önemlidir.
Çünkü uzun süre ölüm korkusuyla yaşamış insanlar korku eşiğini açmış olurlar. Artık korkacak fazla birşey kalmamıştır. Feodal baronun dükün kontun senyörün kırbacınım caydırıcılığı da çok fazla yoktur ve de olamaz. Çünkü thanatos prensibi alabildiğine tezahür etmiştir. Ve ölüm korkusu daim olması sonrası, insanlarda bir pervasızlık ve enerjinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. O güne kadar okyanuslar hakkında bir kısmı gerçek fakat önemli bir kısmı hayali ve fantastik olan canavarlar efsaneler masallar hikâyeler anlatılmaktadır. Ve fizikî maddî zorlukların yanında, bunların oluşturduğu bir korku atmosferi mevcuttur. Ancak tüm bunlar Avrupa insanını coğrafi keşiflere yönelmekten artık alıkoymayacaktır
Corona Sonrası: Kodlar Yenileniyor
Ancak her halükarda ortaya çıkan bu Corona virüs salgını, dördüncü sanayi devrimi veya dijital devrim denilen küresel toplumsal dönüşümü hedefleyen devletler üstü küresel oligarşinin dünyayı dönüştürme hedefine uygun bir şekilde kullanılmaktadır. Ütopyalar Devri´nin kapandığı yerine distopyaların aldığı gayet açıktır. Ortada çok büyük bir hadise olmamakla beraber, küresel çapta yaşananlar distopik bir sinema filmini çağrıştırmaktadır. Şu
an için yaşananlardan anlaşılan gidişatın kontrolsüz bir kaosa dönüşmesinin istenmediğidir. Düşündürücü ve üzücü bir husus ise çılgınlık ve histeri ve panik neticesinde insanların, marketlere hücum edip yağmalarcasına alışveriş yapmalarıdır. Bu durum tam bir distopik bir sinema filmini çağrıştırmaktadır. Daha ciddi ve vahim bir durum ortaya çıktığında neler olabileceği ise epey düşündürücü bir meseledir.
Petrol Fiyatları Dünya Sisteminin Talebi İle Düşmüştür
Suudi Arabistan tarafından Petrol fiyatlarında yapılan indirim kuvvetle muhtemel dünya sisteminin Suudi Arabistan´dan talebi üzerine gerçekleşmiştir. Turizmin sıfırlandığı, ticaretin ve dolayısıyla sanayinin de önemli oranda aşağı düştü seyrettiği bugünlerde; anlaşılan o ki küresel çapta bir iktisadi kriz öngörülmemektedir
İnsanlığın 2020´li yolları muhtemelen çok hızlı gelişmelere gebedir ve 2000´li yılların her senesi çift basacaktır yani bir sene 2 Seneye belki de 5 seneye bedel olacaktır. Küresel ölçekte dünyaya yön ve nizam vermeye gayret eden küresel oligarşi şu an yaşananlara benzer gelişmelerle, belki de bir dünya savaşı da yaşanmadan, sanayi inkılabını da aşan bir toplumsal dönüşümü gerçekleştirme hedefindedir Bu sebepten de kontrollü hareket edilmektedir.
Bugün Yaşanan Bazı Gelişmeler Kalıcı Olacaktır
Beri yandan tüm bu yaşananların bir neticesi eğitim ve çalışma hayatında bir değişim dönüşüm olmasıdır. Bunların geçici olduğu düşünülebilir ve söylenebilir; ancak muhtemelen öyle olmayacaktır. Çünkü mesela kadınların yoğun bir şekilde çalışma hayatına girişi de 1. Dünya Savaşı ile olmuştur. Savaş sebebi ile erkeklerin iş hayatından ve kamusal alandan çekilmesi ve boşluk oluşması kadınların yoğun bir şekilde iş hayatına atılması neticesini getirir. Sonrasında liberalizmin sosyalizmi feminizmin ideolojik argümanları ile kadınların çalışma hayatında kamusal alanda zaten olması gerektiği dünya insanlığına empoze edilir. Bunun benzeri gelişmeler de bugünlerde yaşanmaktadır. Bundan sonra bir takım işlerin evden halledilmesi ve örgün eğitimin de yeniden düzenlenmesi gündemde olmalıdır. Belki de 5-10 sene hatta 20- 30 sene sonra gerçekleşebilecek süreçler ve olgular, önümüzdeki birkaç sene içinde cisimleşecek, ete kemiğe bürünecektir. Uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma şu anda zaten tahakkuk etmiştir. Dünya çok daha fazla online olmuştur; insanlar daimi online haldedir. İnsanlar hiç olmadıkları kadar sanal âlemde yaşamaktadır. Online uzaktan eğitim online uzaktan çalışma belki 5-10 sene içinde zaten tahakkuk edecekti ancak küresel Corona virüs salgını bu noktada bir katalizör vazifesi ve işlevi görmüş ve süreci hızlandırmıştır. Birçok insanın bundan sonra biraz plazalardaki ofislerde toplanıp çalışmasının biraz anlamsız olduğu söylenecektir. Dolayısıyla da bunun gerekliliğini savunacak kişilerin fazla olması beklenmemelidir. Bu rasyonel de değildir. Ofislerin maliyeti, insanların trafikte işe geliş gidiş maliyetleri ortadadır. Kaybedilen zamanın maliyetini ise hesaplamak bile mümkün değildir. Ofislerde insanlar arasında ki sorunlar da cabasıdır. Üstün astlara uyguladığı mobing uygulamaları ve başka meseleler düşünüldüğünde, online uzaktan eğitim online uzaktan çalışmanın zamanla daha kalıcı olacağı bellidir.
Yeni Dönem Ve Z Kuşağının Aşılanması
İnsanlığın çok önemli bölümü hedonizmin erotizmin hülyalı cazibesi içinde yaşamaktaydı. Ancak küresel salgın ve küresel karantina sürecinin sonrasında yaşanan ölüm korkusu ve bu ölüm korkusu eşiğinin de aşılması ile beraber uzun zamandır haz prensibi esasına göre yaşayan insanlık, bir nevi silkelenecek ve kendine gelecektir. Daha bireysel ve bencil olacaklardır. Ayrıca zaten eve kapanan insanlık, bugüne kadar olduğundan daha fazla sanal âlemde ve sosyal medyada yaşayacaktır. Eğitim ve iş hayatının da sanal âlem üzerinden yaşanması ile insanlık matrix´e dâhil olmuş, matrix evreninde yaşıyor demektir. Ve dijital dünyaya ve sanal âleme daha fazla gömülmek ile beraber insanlar çok daha bireyselleşecekler ve de bencilleşeceklerdir. Ve bununla beraber obsesif ve fakat bir yanıyla da kuralcı kurallı ve disiplinli olacaklardır. Aynı zamanda yeniliklere açık olacaklardır. Yani hem yeniyi kabullenme de daha rahat ve tereddütsüz olacaklardır ve hem de kendileri yeni olanı keşfetme de cesur isabetli ve kararlı olacaklardır. Bu, veba salgınını sonrası ölüm korkusu eşiğini aşan Avrupalıların sonrasında coğrafi keşiflere daha korkusuz ve tereddütsüz atılmaları benzer bir durumdur.
Yani Z kuşağından sonra, Z kuşağının aşılanması ile bir Corona kuşağı ortaya çıkacaktır. Bu kuşak Z kuşağının dönüşmüş bir hali de olabilir. Bu kuşak bireysel bencil bir yandan korkan bir yandan da korkunun üstüne giden
ve korku eşiğini de aşmış olan bir kuşak olacak gibi gözükmektedir. Bu dijital dönüşümü -devrimi ve bunun üzerine bina edilecek olan yeni dünya nizamını kuracak insan tipi Z kuşağı olmaya adaydır.
Küreselleşme Ve Küresel Vatandaşlık
Ve bununla beraber evden çalışmanın mümkün olduğu iş kollarında sektörlerde uzaktan- çalışma evden çalışma pratiği gelişmiştir, geliştirilmektedir. Yine eğitim uzaktan eğitim halini almıştır. Bu hem üniversite ve hem de orta öğretim de geçerli bir durum ve husustur. Tüm bunların corona salgınından sonra da önemli ölçüde devam edeceğini düşünmek mümkündür. Beri yandan insanlık zaten içinde yaşadığı sosyal medya ve sanal âleme daha fazla kendini kaptırmış durumdadır. Sanal âlemin aynasından öte yana geçilmiş ve harikalar dünyasında yaşanmaya başlanmıştır. Bu zaten senelerdir mevcut olan bir realitedir bunun daha da gelişeceğini düşünmek mümkündür; bu meselenin sanal âlem ve sosyal medya ile irtibatlı olan yanıdır
Ölüm korkusuyla insanlık sanki silkelenmek de kendine getirilmektedir. Bunun insan toplumunda bir toparlanmaya bir harekete dönüşeceği de açıktır. Belki de kendiliğinden gelişen bir virüs ve salgın dünyanın egemen zümrelerine bu imkânı sağlamıştır. Küresel düzeyde oluşan ortak hissiyat ile beraber korku eşiği de aşıldığında bir nevi silkelenme ve kendine gelme durumu oluşur. Sonrasında insanların uzaktan çalışma ve uzaktan eğitim ile beraber küresel vatandaş haline gelmeleri de beklemek gerekir. Mesela İstanbul´da yaşayan birisi merkezi Amerika´da Washington´da veya İsviçre´de olan bir şirketin, eşi de merkezi Çin´de veya Rusya´da olan bir şirketin elemanı olacaktır. Kızları Amerika´daki bir üniversiteden uzaktan eğitim olacak, yani onun öğrencisi olacaktır. Oğulları da Fransa Paris´te bir lisenin uzaktan online eğitim yoluyla öğrencisi olacaktır. İşte bu durumda zaten küresel vatandaş küresel çalışan küresel öğrenci küresel insan ortaya çıkmış demektir. Bunun adının nasıl konulacağını ise herkes yaşayarak görecektir. Tayin edici olan ise adının ne olacağından ziyade, kim tarafından konulacağıdır. (celaltahir@gmail.com)