Doç. Dr. Aybeniz Rahimova


Dedem Korkudun kitabı”ndan Muhammed Fuzuli”ye uzanan bir ekol Ord. Prof. Dr. Hamid Araslı

Hamid Araslı ilk eğitimine arap alfabesiyle başlayıp çalışmalarını latin alfabesinde sürdüren, kiril alfabesinde sonuçlandıran bilim adamları kuşağının zirvedeki şahsiyeti sayılıyor.


Türk dünyasının bilim adamları dizisi - Üçüncü yazı

BAKÜ MEKTUBU

 

Ölümünün üzerinden 37 sene geçmesine rağmen yazılı anıtların ve orta çağ edebi kişiliklerinin araştırılması alanında kendisinin konuşlandığı zirveye henüz ikinci bir bilim adamı çıkamadı.

Evet,Dedem Korkudun kitabı”ndan başlayarak,Nesimi,Fuzuli,Kişveri,Kadı Burhanetttin”le devam eden, Molla Penah Vagıf”a (18.yüzyıl) kadar uzanan edebiyat yelpazesinin sembol araştırmacısı haline gelmiş bilgin Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı”dan bahsediyoruz.20.yüzyıl Azerbaycan Şarkiyat biliminin öncü ismi,bazı dalların kurucusu, Bilimler Akademisi”ne bağlı Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü”nün uzun soluklu yöneticiliğinden sonra kendisine Yazmalar Enstitüsü”nde en huzurlu limanı bularak son nefesine kadar çalışmalarını o hazinenin tozlu yazmaları arasında sürdüren ve dünyayı da canına hopmuş hüzurun tesellisi içinde terk eden Hamid Araslı”dan bahsedeceğiz.Yazmalar Enstitümü”ze benden önce geldiği için kendisiyle mesai arkadaşlığı yapamamamın verdiği üzüntü içinde olmama rağmen 36 seneden beri görev yaptığım bilim mabedine adım atar atmaz kendisinden bir efsane olarak bahsedilmesi şahsımda ilk günden yol gösteren bir maevi pusula olmuştu.Keşke anılarım da olsaydı...

Hamid Araslı ilk eğitimine arap alfabesiyle başlayıp çalışmalarını latin alfabesinde sürdüren, kiril alfabesinde sonuçlandıran bilim adamları kuşağının zirvedeki şahsiyeti sayılıyor. Azerbaycan profesyonel edebiyat bilimciliğinin temelini atarak gelişmesinde önemli paya sahip bulunan Feridun Bey Köçerli”yi Rusya yanlısı bolşevikler 1920 yılında Azerbaycan”da iktidarı ele geçirir geçirmez kursuna dizmişlerdi.Salman Mümtaz”dan Veli Huluflu”ya kadar halk edebiyatımızın derleyicilerini ise 1937”de aynı akibet bekliyordu ve o kaderden kurtulmaları mümkün olmadı.Geleneği koruma ve imkanlar çerçevesinde yaşatma görevi yeni yetişen gençlerin omuzlarına düşecekti.yaşı itibarıyla Hamid Araslı o kuşağın bu işlerin önüne düşen en şanslı genci olacaktı.

/resimler/2020-3/5/1346478966680.jpg

1909 yılında tarih boyu yabancı işgalıne direnmekle ünlü olan Gence kentimizde doğdu.Yüksek öğretim hocalaınrdan birinin Türkiye”den gelen Prof.Dr.İsmail Hikmet olması genç Hamid”in çalışmalarının yönünü tayin eden faktörlerden biri oldu.Üniversite eğitimi sonrasında bir süre eğitim alanında görev yaptı.1932”de Bakü”de doktora eğitimine başlayan Araslı aynı zamanda çeşitli kurumlarda çalıştı,araştırmaları ışık yüzü görmeye başladı.Kütüphanesinde “sakıncalı yazmaların bulunmasından dolayı” ağır baskılarla yüz yüze kaldı.Fakat 1939”de iki önceki senenin baskı ve infaz ortamının adeta Araslı”yı hiç etkilemediğini ortaya koyarcasına “Dedem Korkudun kitabı”nı yayınlmıştı.Bu çalışmasından dolayı Azerbaycan Komünist Partisi”nin başında duran Mir Cafer bağıov kendisini bizzat çağırarak öfkesini ifade etse de Hamid Araslı”yı tutuklatmamıştı.. Büyük ihtimal, Araslı”dan habersiz 1938”de İstanbul”da Orhan Şaik Gökyay aynı kitabı kendi okunuşunda yayınlamıştı.O tarihten itibaren Türkiye ile Azerbaycan”ın bu iki bilgini arasında kırkbeş sene sürecek yarışma ve tartışma maratonu başlayacak,bilim tarihi o tartışmalar sonucunda daha da zenginleşecekti.Hayatının 50 yılını Dedem Korkudun kitabı üzerindeki çalışmalarına veren Hamid Araslı 1962 ve 1978 yıllarında kitabl yeniden yayınlayarak çalışmalarının arkasında olduğunu bir daha kanıtlayacaktı.İlginçtir ki,1962”de ünlü Rus şarkiyat bilimcisi Ord.Prof.Dr.V.V.Bartold”un çevirisinde kitap Moskova”da yayınlandıktan sonra dünya ölçeğinde araştırmaların yelpazesi daha da genişlemesine rağmen iki Türk bilgin Orhan Şaik Gökyay ve Hamid Araslı araştırmalara kendi damğalarını basmış, bu iki Türk bilgini arasında Dedem Korkud kitabı üzerindeki araştırmaları derinleştirme yolunda adeta yarışma başlamış,işin içine Türkiye”den Prof.Dr.Muharrem Ergin,Azerbaycan”dan Prof.Dr.Şamil Cemşidov,Prof.Dr.Kamil Veli de dahil olunca bakış açıları genişlemiş, kalite derinleşmiştir.Ve 1970”lerin sonu 1980”lerin başlarında Türk bilim tarihinin belki de en derin tartışması Dedem Korkudu kitabı etrafında Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı ile Orhan Şaik Gökyay”ın arasında yaşanmıştı.Öğrencilik yıllarımda Gökyay”ın yayınladığı Dedem Korkudun kitabı”na ulaşmam imkansızdı (şimdi ise masamın üzerinde yerini hiç değiştermidiğim kitaplardan biri Orhan Şaik Gökyay”ın İstanbul”daki Kabalcı nəşriyyatndan çıxan 1400 sayfalık kitabıdır.) O nedenle Ord.Prof.Dr.Araslı”nın 1977”de “Azerbaycan” dergimizde yazdığı “Orhan Şaik Gökyay”a mektup” isimli kapsamlı yazısındakı iradlari çok derinden idrak etmemiz de öğrencilik yıllarımızda güçtü.O yazısında Hamid hoca Divan edebiyatının en saygın araştırmacısı konumunda olan üstad Gökyay”ın 1973”te yayınladığı Dedem Korkudub kitabı”nda gördüğü noksanları tartışmaya açmışştı.Mektubun üslubunun Orhan Şaik Gökyay”ı nasıl kızdırdığını kendisinin yılllar sonra elime geçen “Destursuz bağa girenler” kitabında Ord.Prof.Dr.Araslı”ya verdiği on iki bölümden ibaret cevaplardan anladım(masamın üzerinde yerini hiç değiştirmediğim kitaplardan biri de “Destursuz bağa girenler” olup üstad Gökyay kendisini eleştirenlere verdiği yanıtları o kitaba toplamıştır) Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı, Kasım 1983”te vefat ettiği için Orhan Şaik Gökyay”a 1977”de yönelttiği eleştirilere İstanbul”dan verilen ve 125 kitap sayfasını bulan yanıtları göremedi.Fakat ömrü vefa edip görseydi büyük olgunlukla karşılayacağından ve bu tartışmanın bilimin büyük kazancı olduğunu şahsen ifade edeceğinden kimse kuşku duymamalıdır.Nitekim yaşının 86 olmasına rağmen Temmuz 1988”de Bakü”de Yazmalar Enstitüsü”nde yapılan Dedem Korkudun kitabı kolokviyumundaki her konuşmasında Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı”dan övgüyle bahsetmişti. Keşke üstad Gökyay Bakü”yü ziyaret ettiğinde Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı”yı hayatta bulsaydı.Biraraya gelmeleri bilim insanlarımız için unutulmaz bir olay teşkil edecekti...

Halep”te idam edilen ünlü şairimiz,filozofumuz İmadeddin Nesimi”nin hayatına,eserlerine,dünyaya bakışına ilişkin esaslı bir eserin altına imza atmış Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı”nın klasik edebiyat üzerine yaptığı en iyi çalışma,kuşkusuz, 1958”de yayınlattığı “Büyük Azerbaycan şairi Fuzulu” kitabı və Türk dilli edebiyatların bu en büyük şahsiyetinin beş ciltliği olmuştur. Klasık edebiyatla ilgili sayısız kitap ve makalenin yazarı olan Hamid Araslı Bakü Devlet Üniversitesi”nde hocalık yaptıktan sonra Azerbaycan Edebiyat Müzesi”ni kurarak büyük ciddiyet ve titizlikle yönettikten sonra Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü müdürlüğü yapmış ve daha önce de dediğim gibi yöneticilik işlerinden gönüllü biçimde istifa ettikten sonra Yazmalar Enstitümüzde isabetli çalışmaların altına imzasını atmıştır.Örneğin ölümüne yakın yazdığı “Nizami Vakfına ilişkin yeni belge” isimli makalesi kendisinin klasik edebiyatın en ufak detaylarına ne kadar derinden vagıf olan büyük bir bilim adamı kimliğini gözlerimiz önüne sermiştir.Ozan edebiyatımızın değerli temsilcilerinin eserlerinin yayına hazırlanmasında,haklarında araştırma yazıları yazılmasında da Ord.Prof.Dr. Araslı hep farklı konumda bulunmuştur.Bu çalışmalarından dolayı kendisine hem Ord.Prof.Dr.payesi hem de Azerbaycan”ın Onursal bilim adamı titri verilmiştir.

20 Kasım 1983”de vefat eden Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı, Dedem Korkud´un kitabı ve klasik edebi şahsiyetlerin araştırılması alanında hala zirvenin en yüksek noktasında kalmayı sürdürüğü gibi o zirveye ulaşmanın bundan sonra da çok zor olacağına inandığımız için aziz hatırası önünde saygıyla eğilmenin hepimizin borcu olduğunu düşünüyorum.

Bu yazıyı aziz hatırasına ithaf ettim..

"Vefa"nın sadece bir semt ismi olmadığını kanıtlamak için... Silah almak mı?

Suriye denkleminde son durum

"Suriye, Türk himayesine giriyor"; "İsrail ve Türkiye çıkarları Suriye'de çatışıyor"

"Erdoğan'ın ısrarcılığı, Colani'nin başarılı olup olmayacağı netleşmeden Suriye haritasında değişikliğe neden olabilir"

Esad sonrası Suriye: Rusya'nın Ortadoğu'da kriz stratejisi ve Türkiye'nin yanıtı

Yeni Suriye denklemi nasıl olacak?

RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

Suriye jeopolitiğinin değişen doğası

UYAN TÜRK, UYAN MÜSLÜMAN!

İçinde ümidi ve ümitsizliği barındıran bir süreç: 5 Kasım