Selim Çoraklı


İKİ DOSTTAN İKİ GÜZEL ESER

Dostlarımızın elhamdülillah velut kalemleri var. Sayın emekli Valim Murat Yıldırım ve değerli abim, ülküdaşım Abdullah Kılıç iki güzel esere imza atmışlar. Naçizane ben de eserleri okuduktan sonra kısa birer değerlendirme yaptım.


ABDULLAH KILIÇ’TAN AYKIRI YAZILAR

Rabbim insana kalemle yazmayı öğrettiğini Kur'an'da beyan eder. Bu anlamda yazmak, hayatın en soylu eylemlerinin başında gelir. 

Yazmak, okumanın bir sonucudur. Okumayı bilmeyenlerin iyi, hayırlı, bereketli birşeyler yazması mümkün değildir. Bu açıdan her yazı aynı zamanda yazarının da müktesebatını ele verir. 

Kendisini hep okuyan, tefekkür eden, okuduklarını yazıya döken biri olarak tanıdığım Abdullah Kılıç abimin, ülküdaşımın "Aykırı Yazılar" isimli eserini okuyunca yazılarının altındaki okuma birikimini bütün canlılığıyla müşahede ettim. 

Yazılarında hep milli ve manevi değerleri merkez alan, vatan ve millet sevgisini olmazsa olmaz ilkelerin başına koyan Abdullah Kılıç, imanından gelen ışık ile hep ümitvar olmuş. 2006-2011 yılları arasında kaleme alınan yazılardan oluşan "Aykırı Yazılar" isimli eser samimi ve imanlı bir Türk milliyetçisi ve ülkücünün milleti adına duyduğu ümit ve sevinçler ile örülmüş. Zaten kendisi de kitaba yazdığı önsözde, "Ana fikirleri; vatan, millet sevgisi, mukaddesatımızın muhafazası, insani değerlerin, bilim hayatımızın ve milli kültürümüzün yüceltilmesi, gerçek bir demokrasi sadakatı, devletimizin ebedi bekası konusunda taşıdığım duygu ve düşünceleri ifade eder." diyerek eserdeki yazıların maksadını, muhtevasını ortaya koymuş. 

Her biri derin bir bilgi ve tefekkür eseri olan yazılar milletimiz adına bir şey yapmak isteyen milli ve manevi değerlere sahip insanların yoluna ışık tutuyor.

Böyle derinlikli bir eseri Türk fikir hayatına kazandırdığı için Abdullah abiyi tebrik ediyor ve daha nice güzel eserler bekliyoruz.

 

 

 

ÇAĞDAŞ EVLİYA ÇELEBİ

EMEKLİ VALİ MURAT YILDIRIM

Meşhur bir soru var: "Çok gezen mi daha çok bilir çok okuyan mı?" 

Bilmenin, öğrenmenin iki öğesini yarıştırmak doğru olmadığı için bu soruya ben her zaman, "Çok okuyup çok gezen en çok bilir." diye cevap verdim.

Ülkemizin değişik vilayetlerinde valilik yapan Murat Yıldırım'ın, "Gezdiklerim Gördüklerim" ismini verdiği ve isminden de anlaşılacağı üzere gezi notlarından oluşan eserini okuyunca çok okuyup, çok gezenin çok bildiğine bir kez daha yakinen şahit oldum.

Sayın Valim okuyup yazan ve çok ülkeye seyahat etmiş biri olarak gezip gördüğü yerleri akıcı bir üslupla kaleme almış ve tarihe bir seyahatname daha hediye bırakmış. 

Gezi notları okuyanlar için gitme ve görme imkanı olmayanlar için birer bilgi ve kültür hazinesidir. Bunun en güzel örneklerinden biri Evliya Çelebi'nin meşhur seyahatnamesidir. 

Sayın Valimin "Gezdiklerim Gördüklerim" isimli gezi notlarını okurken içimden "Murat Bey Çağdaş Evliya Çelebi olmuş." cümlesi geçti. 

Çünkü Murat Bey, Irak'tan, Kırgızistan, Batı Trakya'dan, Tunus'a, Mısır'dan Azerbaycan'a, Suriye'den, Fas'a, Malezya'dan Singapur kadar çok geniş coğrafyaya seyahat etmiş, gittiği yerlerin tarihi, kültürel, sosyal, coğrafi yönlerini, halkların7n yaşam biçimlerini de bize anlatmış. 

Avrasyabir Vakfında bizzat kendisinden de bir konferans çerçevesinde dinlediğim  gezi notları dünyanın değişik ülkeleri hakkında çok güzel bilgi ve belgelerle donanmış mahiyetiyle bizleri o coğrafyalara gitmeden gitmiş gibi bilgi sahibi yapıyor. 

Sayın Valimin seyahat ettiği toprakların çoğunun ecdadın zamanında fethettiği yerler olması da dikkat çekiyor. Kitapta ecdada ait çok sayıda bilgi ve belgenin bulunması da esere başka bir güzellik katmış. 

Sayın Valimin imzalayarak hediye ettiği eser bu yönüyle de bir seyahat kitabı olmaktan çok ecdadı bize hatırlatan, onların üç kıtada bıraktıkları mirası gündeme getiren bir hazine olmuş. 

Akıcı bir üslupla kaleme aldığı "Gezdiklerim Gördüklerim" isimli eseri için gezme imkanı olmayan bizlere eşsiz  için bir kültür hazinesi sunduğu için değerli abim, dostum Murat Yıldırım'a teşekkür ediyorum. Daha nice böyle güzel eserleri milletimize kazandırması içinde Rabbimden ona uzun ve bereketli ömürler vermesini diliyorum.

 

 

 

"Filin zücaciye dükkanına girmesi" öncesinde "çift kutuplu dünya" hayali

Trump'tan Putin'e yeni mesajlar: Yeni bir diplomasi dönemi mi?

MİT, Reyhanlı'daki terör saldırısının faillerinden Muhammed Dib Koralı'yı Suriye'de yakaladı

“Türkiyesiz Cennete Bile Gitmem”

İran uzmanı Talebi: İran ve Suudi Arabistan arasındaki bu "acı ve tatlı paradoksal yakınlaşma", bölgenin geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor

İsrailli gazeteci Gurevich: Türkiye ile İsrail arasında herhangi bir gerilim yaşanma ihtimali görmüyorum

Trump, Rusya ve Azerbaycan: 20 Ocak sonrası dünyada neler değişecek?

Uçak trajedisini geride bırakıp, kara sınırı trajedisiyle devam ederken...

Kapalı sınırlardan ölüme uçmak... Azerbaycan yolcu uçağı, neden Çeçenistan'ın başkentine inemeyip de Hazar Denizi'nin doğu kıyısında yere çakıldı?

2025'te dünya nereye gidiyor? Trump'ın dönüşü ve Ukrayna savaşının geleceği