UNUTMAYALIM
*BAKÜ MEKTUBU*
Galiba bilinç altında yatan düşünceyle gerçekliğin bir birine bu kadar yakın olup bu denli örtüştüğü dönemlerden birini yaşıyoruz.İşgal altındaki topraklarımızın büyük kısmının kurtarılması bunun en okkalı örneği olup edebiyat,sanat,kültür başkentimiz Şuşa`nın kurtarılması ise duygu dünyamızı önceki dönemlerden daha hassas duruma getirdi.Bu duruma biz de kaıytsız kalmadık,Şuşa doğumlu edebiyat bilimcilerimizin hayat ve çalışmalarını kaleme alarak Türk okuruna tanıtmanın yanısıra kültür başkentimizde doğmuş ünlü edebiyat insanlarımızı araştıran edebiyat tarihçilerimizi de bu yazılarımızdan asla kenarda tutmadık.Bunu sürdürürken kardeş Türkiye`den Şuşa`da dokuz derslikli ilkokul açılmasına ilişkin öneri gelince süreci doğru yönde ilerlettiğimize inandık ve bu yazı dizimiz çerçevesinde Şuşa doğumlu önemli bir edebiyat bilimcimizi daha yazmaya karar verdik.Prof.Dr.Ekber Ağayev...
Biyoqrafisini yazmadan önce edebiyat bilimciliğinin en zor iki dalından biri olan `Yabancı edebiyat`ın araştırlması ve üniversitelerde eğitiminin verilmesinin ne kadar meşakkatli bir iş olmasına bir daha değinmemiz gerektiğine inanıyorum(ikinci meşakkatli dalın otuz yedi seneden beri içinde bulunduğum `Yazmalar alanı` olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.) Bu dizideki `HOCAM` başlıklı yazımda ünlü yazarımız ve edebiyat araştırmacımız İsmail Şıhlı`nın hayatını ve çalışmalarını irdelerken bu alanın iki misli zorluğuna dikkat çekmiştim.Genel kavrama göre,`Yabancı edebiyat` denildiğinde Batı edebiyatının kastedildiğini herkes biliyor.O edebiyatı hem araştırırken hem de üniversitede dersini verirken Batı dillerinden en az birinin mutlaka iyi şekilde bilinmesi `olmazsa olmaz` koşulların başında gelmektedir.İkinci koşul yabancı dilde kaleme alınmış incelemelerin isabetli biçimde kullanılması gerektiğidir.Üçüncüsü ise bilim insanları öğretim görevlilerinin gerek kaleme aldıkları kendi yazılarında ve gerekse üniversite sınıflarında öğrencileri subjektif tahlillerle yönlendirmemeleri de büyük önem arz eden koşullar arasında yer almaktadır.
İşte Azerbaycan`da bu işin temelini yazdığı `Yabancı edebiyat` dersliğiyle atan Prof. Dr. Ali Sultanlı da ondan sonra gelen hocam, Doç. Dr. İsmail Şıhlı ve Prof.Dr.Ekber Ağayev de bu özelliklere sahip insanlar olup yabancı dil alanındaki kimi zamanlarda ortaya çıkabilecek boşluğu rusça çevirilerle telafi ediyorlardı.Fakat ismini zikrettiğim bu üç yabancı edebiyat uzmanının ve hocasının ortak özelliği `Entellektüel düzeyi en yüksek olan insanlar ligi`nde bulunmalarıydı.Prof.Dr.Sultanlı`yı kendisiyle ilgili hatıralardan okuyup tanımıştım,ülkemizin en iyi romancılarından biri olan Doç.Dr.İsmail Şıhlı hocamdı,Prof.Dr.Ekber Ağayev ise öğrencilik yıllarımızın favori yabancı edebiyat bilimciliğinin yanısıra çağdaş edebiyat eleştirmeni olarak da kitap ve makalelerini en çok okuduğumuz bilim insanlarındandı.
21 Mart 1915`te Şuşa`da doğdu. Henüz 19.yüzyılın ortalarında Rusça ve Azerbaycan Türkçesinde eğitim veren okulların açıldığı Şuşa`da bu gelenek sosyalist döneminde de sürdü.lk,ortaokul ve lise eğitimini doğduğu kentte alan Ekber Ağayev,1937`de Azerbaycan Devlet Eğitim Üniversitesi`nden mezun olduktan sonra SSCB Bilimler Akademisi`nin Azerbaycan biriminde doktora öğrencisi olarak eğitimini sürdürmüş,ardından ise Moskova`daki Yüksek Diplomasi Okulu`na gönderilmiştir.Oradan mezun olduktan sonra bir süre Rusya`nın ünlü `İzvestiya` gazetesinde ve TASS Devlet ajansında görev yapan Ekber Ağayev,Azerbaycan`a dönerek basın alanında çalışmış,gazete ve dergilerde şube müdürü,editör ve yayın yönetmeni olmuştur.1940`ların sonlarından itibaren talep üzerine birkaç üniversitede edebiyat tarihi,yabancı edebiyat ve çağdaş edebiyat üzerine dersler veren Ekber Ağayev,1950`li yılların başlarından güncel basında ve aylık dergilerde yazılar kaleme almanın yanısıra 1930`ların ikinci yarısında başladığı çevirmenlik işini de hız kesmeden sürdürmüştür.
Prof.Dr.Ali Sultanlı`nın vefatından sonra Azerbaycan Devlet Üniversitesi`nde yabancı edebiyat üzerine dersler vermiştir.Süreç içersinde üniversitenin Yabancı ülkeler edebiyatı bölümü başkanlığın da üstelenen Ekber Ağayev eğitim dünyasındaki saygınlığından dolayı Filoloji fakültesinin dekanı seçilmiştir.Bizzat kendi yetiştirdiği genç bilim insanları öğretim görevlilerine yer açılması ve onların deneyim kazanmaları için Prof.Dr.Ekber Ağayev 1980`de kendi isteğiyle bilimsel araştırmaların merkezi konumundaki Azerbaycan Bilimler Akademisi Nizami Edebiyat Araştırmaları Enstitüsü`ne geçerek şube müdürü görevini üstlenmiştir.Hayatının sonuna yakın şube müdürlüğü görevinden de gönüllü şekilde istifa ederek yine gençlerin önünü açan Prof.Dr.Ağayev,kidemli araştırmacı kadrosuna geçerek bilimsel çalışmalarını sürdürmüştür.2 Mart 1989`da hayata gözlerini yuman Prof.Dr.Ekber Ağayev,Karabağ`da ermenilerin bölücülük faaliyetlerine yeniden tanık olarak dünyadan göç etmiştir.
Edebiyat ve bilim dünyasına 1935 yılında henüz üniversite öğrencisiyken adım atan Ekber Ağayev`in çalışmalarını üç kısma ayırmamız gerekir:
1) Rus ve dünya edebiyatından çeviriler.Bunların arasında Daniel Defoe`nun ünlü `Denizci Robinson Crusoe`nun hayatı ve ilginç maceraları`(ilk baskısı 1941),Charles Dickens`in `Oliver Twist`in maceraları`,Alphonse Daudet`nin `Taraskon`lu Tartarin`,Maksim Gorki`nin `Masallar` ve sayıları otuzun üzerinde olan önemli yazarlardan çevriri kitapları bulunmaktadır.Bu örnekleri sunmakta amacımız Prof.Dr.Ekber Ağayev`in bilim adamlığının yanısıra profesyonel bir çevirmen olarak da üniversitede verdiği yabancı kuram derslerini mühim örneklerle `beslemesini` okura göstermektir.
2) Dünya edebiyatının önemli şahsiyetlerini Azerbaycan`ın edebiyat dünyasına,üniversite öğrencilerine ve genel okur kitlesine tanıtan kitap ve makaleler.Bunların arasında Henry Barbus,J.W.Goethe,M.Y.Lermontov,A.İ.Gertsen v.d. ünlü yazarların hayat ve faaliyetlerine ilişkin kitapları örnek olarak göstermemiz gerekir.Prof.Dr.Ağayev öte yandan Azerbaycan klasik edebiyatının kimi ünlü kalem sahiplerinin dünya edebiyatındaki yerini irdeleyen eserler kaleme alarak kıyaslamalar yapmıştır.O inceleme kitaplarından biri olan `Nizami ve dünya edebiyatı`(1964) üzerinde az sonra duracağız.
3) Prof.Dr.Ekber Ağayev`in bilim adamı olarak çalışmalarının üçüncü yönünü çağdaş edebiyat üzerine kaleme aldığı kitap ve makaleler teşkil etmiştir ki,onların arasında `Sanatçıya armağan`, `Asrın terennümü` kitaplarını,`Şiirimizn yeni kuşağı`,`Lirik şiirin gücü`,`Oyun yazarlığının bazı meseleleri` v.d. iri hacimli makalelerini not etmemiz gerekir.
Prof.Dr.Ekber Ağayev`in `Nizami ve dünya edebiyatı` isimli inceleme kitabı, 12.yüzyıldaki duruma göre fars dilinde yazmış ünlü Azerbaycan şairi Nizami Gencevi`nin beş şiir-romandan ibaret olan eserlerinin dünya edebiyatındaki yeri ve sekiz yüz seneden beri çeşitli dillerdeki edebyatlar üzerindeki etkileri kapsamlı şekilde irdelenmiştir.Belli olduğu üzere dünya savaşının içinde bulunulmasına rağmen Nizami Gencevi`nin doğumunun 800.yılı (1141-1209) Sovyetler Birliği sath-ı mailinde kutlanmış,bilimsel toplantılar yapılmıştır.Fakat ilerleyen dönemde İran`ın fars şovenizmini temsil eden bilim adamları Nizami Gencevi`nin Azerbaycan değil İran-fars şairi olduğunu idda ederek dünyaya da o şekilde kabul ettirmek için uğraşmışlar.Azerbaycan`ın bilim insanları ise bu konudaki haklı ve kuşku götürmez pozisyonlarını her zaman kararlılıkla savunmasını bilmişler.Prof.Dr.Ekber Ağayev, 1964`te yayınlattığı `Nizami ve dünya edebiyatı` isimli kapsamlı incelemesiyle edebyatımızın zirve isimlerinden birinin dünya çapındaki yerini pekiştirilmeye çalışmış ve fars şovenizminin iddialarını çürütmeye büyük ölçüde muvaffak olmuştur.
Ne sembolik bir durum ki,Nizami Gencevi`nin doğumunun 840.yılı dolayısıyla 1981`de düzenlenen etkinliklerde en çok htiyaç duyulan kitaplardan biri Prof.Dr.Ekber Ağayev`in `Nizami ve dünya edebiyatı` isimli eseri olduğu gibi Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev`in aldığı kararla Nizami`nin doğumunun 880.yılı dolayısıyla `Nizami yılı` ilan edilen 2021 yılında da seneler önce Nizam Gencevi üzerine kiymetli incelemelerin altına imzalarını atmış bilim insanlarının çalışmaları yeniden ön plana çıkmaktadır.Bunların arasında ünlü rus Şark edebiyatı bilimcileri Ord.Prof.Dr.Y.E.Bertels ve A.Krımski`nin,Azerbaycan`lı bilim insanları,bir zamanlar aynı çatı altında çalıştığımız rahmetli Ord.Prof.Dr.Hamid Araslı,Ord.Prof.Dr.Mammad Cafer,Prof.Dr.Rüstem Aliyev,Edebiyat Araştırmaları Enstitüsü`nden rahmetli Ord.Prof.Dr.Azade Rüstemova v.d. değerli araştırmacıların yanısıra Prof.Dr.Ekber Ağayev`in daha 1964`te yayınlattığı `Nizami ve dünya edebiyatı` isimili çok yönlü çalışması aktüelliğini bir daha ortaya koymuştur.İşte bundan dolayı ismini zikrettiğimiz dünya çaplı bilim insanlarının Nizami Gencevi`nin doğumunun 880.yılında kitaplarının yeniden yayınlanacağına olan inancımızı kuvvetle muhafaza etmekteyiz.
Bilimler Akademisi`ne bağlı Edebiyat Araştırmaları Enstitüsü`nde ağırlıklı olarak çağdaş edebiyat üzerinde çalışmalar yapan Prof.Dr.Ekber Ağayev incelemelerini hiçbir zaman ideolojik temelde yürütmedi,tam
tersine, `sosyalist gerçekliği` teorisini kendi kitap ve makalelerinden de başında durduğu birimin elemanlarının yazılarından da uzak tuttu.Aslında 1962`de yayınlattığı ve çağdaş edebiyatı konu alan kitabına `Sanatkarlık meseleleri` ismini vermesi Prof.Dr.Ağayev için tek tip bir ideolojinin değil gerçek sanat eserinin paradiqmatik değerlerinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermekteydi.İşte bir bilim adamı olarak bu özellikleri taşımasından dolayı Prof.Dr.Ekber Ağayev`in edebiyat bilimciliği tarihinde koyduğu iz ve edindiği yer hayatta aldığı pozisyonun aynısıydı.
Zaten başka türlü olamazdı ki.Bıraktığın iz neyse,onunla yaşıyorsun.Prof.Dr.Ekber Ağayev`in bıraktığı izde Şuşa`lilik asaletinin bulunması ise bir ayrıcalıktı.
Hem Şuşa`nın hem de Prof.Dr.Ağayev`in ayrıcalığı...
Aziz hatırasını rahmet ve minnetle anıyoruz...