Dr. Tuğçenur EKİNCİ FURTANA
‘‘ Modern uluslararası sistemde egemen devlet bir konuda onay vermediği sürece, toplum tarafından ne kadar kabul görse de meşru olmayacaktır. Ve bir şekilde sonu gelecek, yok olacak yada farklı bir şekle dönüşecektir. Bu sanal paralar için de geçerlidir. Devlet onayından geçer ve kabul görürse yaşar, yoksa süreç sonlanır.´´
Kripto para, fiziki olarak dünya sisteminde kullandığımız paranın yerine dijital olarak üretilmiş paralardır. Bu parayı, fiziki paralardan ayıran en önemli durum ise, devlet desteği ile üretilmemiş olmasıdır. Zaten kripto paranın geleceğini belirleyecek olan da, bu durumdur. Yani bu paraya devlet sahip çıkar ve destek olursa, yaşayacak, aksi halde yok olacaktır.
Para dediğimiz kavram aslında, bir kağıt parçasıdır. Onu değerli kılan ise kendisini basan devletten aldığı güçtür. Ve günden güne ‘kur´ olarak adlandırdığımız sistemin içinde değeri azalır veya artar. Bu durum da yine kendisini basan devletin ekonomisinin ve politikasının gücünü artırıp azaltmasından kaynaklanır. Yada sınırlı sayıda basılan paraya artan veya azalan talep ile ilişkilidir.
İkinci dünya savaşı sonrası oluşan yeni dünya düzeninde, en azından realist bakış açısı ile, gücü elinde bulunduran erk, devlettir. Yani devlet kendisi ve vatandaşlarının güvenliği için bazı kararlar alabilir, yasaklar koyabilir, kurumları kapatabilir. Alınan bu kararlara ise kişiler saygı duymak ve uymak zorundadır. Çünkü ‘Egemen Devlet´ kendisi ile ilgili son kararı yine kendisi verir. Burada, insan hakları ile ilgili uluslararası mahkemeleri ve başvuruları ayrı tutuyoruz.
Egemen devlet kararını alır, eylemini yapar. Sonucunda başka ülkelere zarar veriyorsa, ve karşılığını görecekse bunun bedelini yine kendisi öder. Bugün egemen devlet Rusya´nın Ukrayna´ya saldırması ve sonucunda yaptırımlarla bedelini ödemesi gibi.
Kripto paraya geri dönersek, esasen bu dijital paranın ilk örneği 1969 yılında IMF´in üye ülkelerin rezervlerine destek olmak için ürettiği faizli bir rezerv para olan SDR´dir. Bu paranın değer ise sepet içinde bulunan beş farklı paranın belli orandaki değeri ile belirlenir.
Kaynak: Mahfi Eğilmez- Türkiye´nin SDR Tahsisleri
2009 yılına gelindiğinde ise, Bitcoin isimli dijital para keşfedilmiş, ve bugün geldiğimiz noktaya kadar bir çok altcoinler üretilmiş ve global seviyede yaygınlık kazanmıştır. Kripto paranın bu denli hızlı yayılmasının nedenleri ise, hiçbir merkeze bağlı olmadan verilerin dağınık bir şekilde tutulabilir olması, aracı ve güven teminatının olmayışı ve işlemlerin anlık olarak kripto para ağı üzerindeki herkes tarafından takip edilebiliyor oluşudur. Kısacası devletlerin bireyleri para ile ilgili sınırlandırdığı kısımlarda sanal para özgürlük vaat etmektedir.
Devletler ise bu yeni akım paraya alışabilmek için oldukça gayret sarf etmekte ancak hızına yetişememektedir. Hukuk, yaşanan olayların ardından gereklilikler halinde ortaya çıktığından sanal para ile ilgili de yasal düzenlemeler gecikmeli şekilde ortaya konabilmektedir. Bu durum ise, devlet sistemleri içerisinde tedirginliklere sebep olmaktadır. Şu ana kadar Almanya, Estonya, İsveç ve Birleşik Krallık kripto paraları yasal olarak kabul etmişlerdir, yasa dışı olarak kabul eden ülkeler ise Bangladeş, Bolivya, Ekvator, Kırgızistan, Nepal´dir. El Salvador ise Bitcoin´i 2021 yılında resmi para birimi ilan etmişlerdir.
2009 yılından beri neredeyse sürekli olarak yükseliş trendinde olan kripto paralar, yatırımcısına kazandırırken, son günlerde düşüş eğilimindedir. Ekonomi programlarında, gazetelerde, insanların dilinde bu düşüş konuşuluyor.
Yıllardır bu yazıyı yazmak üzere bekletmiştim, acaba yanılıyor muyum diye… 5 yıl önce doktora yeterlilik sınavımızda sanal paralar ile ilgili bir soru gelmişti ve ben şöyle yazmıştım: ‘‘ Modern uluslararası sistemde egemen devlet bir konuda onay vermediği sürece, toplum tarafından ne kadar kabul görse de meşru olmayacaktır. Ve bir şekilde sonu gelecek, yok olacak ya da farklı bir şekle dönüşecektir. Bu sanal paralar için de geçerlidir. Devlet onayından geçer ve kabul görürse yaşar, yoksa süreç sonlanır.´´ Sayfalarca yazımın özeti olan bu düşüncem yıllar içinde değişmedi. Pek çok kez dile getirdim. Devletler kontrol edemediği, edemeyeceği, vergisini tam alamadığı, arkasından iş çevrilmesine müsaade eden bu para birimini kabullenmeyerek, yok olmasına sebebiyet verebilecektir.
Bunun yanında, sanal paranın kolaylığına alışmış olan dünya ekonomik düzeni ise, devletlerin oluşturacağı meşru zemin üzerinde yeni kripto paraları üretebilecek, kullanıma sunabileceklerdir.