Selim Çoraklı


LİDERLER NARSİST Mİ?

arihten günümüze kadar olan Dünyadaki büyük liderler hakkında bir araştırma yaparken liderlerin birçok menfi ortak noktaları olduğunu gördüm. Bu menfi ortak özelliklerin başında, “despotluk, mutlak otorite kurma isteği, bağlılarından kendilerine mutlak itaat etme arzusu, nefsine olan aşırı hayranlık, kendini dev aynasında gösteren bir kibir ve adil olmaktan uzak bir yönetim anlayışı” gelmekteydi. Bu durumda ister istemez, “Bunların hepsi Narsist ve psikopat mı?” demek zorunda kalmıştım.


Ben psikolog veya psikiyatr değilim. Yanılmış da olabilirim. Ama yılların verdiği gazetecilik tecrübesi iyi bir gözlemci olma yeteneğimi geliştirdi diyebilirim.

Söylediklerimde ve kanaatimde ne kadar haklıyım bilmiyorum ama en azından araştırmalarım bu sonucu ortaya koydu. Bu açıdan “Narsizm nedir, Narsist kişilerin ne gibi özellikleri vardır?” gibi konularda küçük bir araştırma yaptım ve sonuçlarını siz sevgili okurlarla faydalı olur düşüncesiyle paylaşmak istedim. Artık sizler lider olarak tanıdığınız kişilerin Narsist olup olmadığına karar verirsiniz.

Narsist kişilik, “kişinin kendine aşırı hayranlık, empati yoksunluğu ve başkalarına üstünlük taslama eğilimi göstermesi” olarak tanımlanmış. Psikolojide bu durum, “Narsistik Kişilik Bozukluğu” (NPD) olarak da adlandırılıyor.

Bu hususun uzmanları Narsist birinin on temel ve belirgin özelliği olduğunun altını kalınca çizmektedirler.

Kendini üstün görme:

Bu özelliği taşıyan insanlar sürekli olarak kendilerinin özel, önemli ve ayrıcalıklı biri olduğuna inanır. Halkımızın değimiyle kendilerini bulunmaz Hint kumaşı zannederler.

Beğenilme ihtiyacı:

Bu durumda olan kişiler sürekli olarak birilerinden takdir ve onay beklerler. Bunu görmedikleri zaman ciddi travmalar yaşarlar.

Empati eksikliği:

Empati, başkasının duygularını, düşüncelerini ve yaşadığı durumu onun bakış açısından anlamaya çalışmaktır. Bu anlayıştan mahrum olan kişiler başkalarının duygularını önemsemez, değer vermez ve anlamakta zorlanır.

Manipülasyon:

Manipülasyon, bir kişinin veya grubun düşüncelerini, duygularını ya da davranışlarını kendi çıkarları için yönlendirme ve kullanma demektir. Bu karakterdeki kişiler daimi olarak insanları kendi çıkarı için kullanır. Bu hususta acıma hisleri yoktur.

Eleştiriye tahammülsüzlük:

Eleştiriye tahammül bir olgunluk ifadesidir. Eleştiriye tahammül edemeyenler asla başkalarının kendilerini eleştirmesine tahammül edemezler. Eleştirildiklerinde öfke, aşağılama ya da inkârla tepki verir.

Kıskançlık:

Bu durumda olan kişiler etraflarındaki başarılı veya sevilen insanlara karşı gizli kıskançlık hissederler. Kendilerinden başkasının başarısına tahammül edemezler.

Görünüşe ve başarıya odaklılık:

Bu karaktere sahip kişiler statü, güç ve dış görünüşe takıntılıdır. Güçsüzlük onların kitabında yer almaz. Çünkü güçleri sayesinde var olacaklarını düşünürler.

İlişkilerde dengesizlik:

Bu karakterdeki kişiler başkalarına asla değer vermezler, onlarla ilişkilerinde herhangi bir ölçü yoktur. Bazen birilerini idealize edip sonra değersizleştirdikleri sık sık görülür.

Karizmatiktirler:

Karizma “büyüleyici özellik” olarak tarif edilir. Bu tip insanlar kendilerinin karizmatik olduklarını ve başkalarını bu özellikleriyle büyülediklerini zannederler. Başkalarının kendisine tabi olmasını ister. Ancak zamanla ilişkilerde yıpratıcı ve bencil yönleri ortaya çıkar. Yani halkımızın değimi ile karizmayı çizdirirler.

Narsistler, kendilerini bulunmaz Hint kumaşı zanneder. Lider konumuna gelenler, “Ben olmazsam ülke, tarikat, cemaat, dernek, vakıf, sivil toplum kuruluşu vs. batar” anlayışındadırlar.

Yukarıdan beri izah etmeye çalıştığımız özellikleri üzerinde taşıyan kişilerin Narsist olduklarını söylemek asla bir haksızlık değildir. Liderlik pozisyonlarında bu türden Narsist özelliklerin görülmesi sık rastlanan bir durumdur.

Genel gözlemler çoğunluk itibariyle (İstisnalar hariç) ülkemizdeki parti liderlerin, tarikat şeyhlerinin, cemaat önderlerinin veya sivil toplum kuruluşu başkanlarının bu türden Narsist eğilimler gösterdiğini açığa çıkarmıştır.

Narsist liderler kendilerine yönelik eleştirilere tahammül edemez ve reddederken karşısındakini küçümser.  Bu türden Narsist kişiler değişik sebeplerle elde ettiği gücü kaybetmemek için olmadık tavizler verirler. Adeta hedefe gitmede her yolu meşru görerek kendi ideallerinden bile vazgeçebilirler.

Narsist liderler,  bulundukları yapıda ortak kolektif akıl ve çalışmayla elde edilen başarıyı kimseyle paylaşmaz. Çünkü bütün başarıyı kendinde görür.

Bu tür davranışlar otoriter eğilimlerle birleşirse toplumu kötü yönde etkileyebilir. Çünkü güçlü liderlik konumları, narsistik eğilimleri beslemeye müsaittir.

Narsist liderler ölene kadar oturdukları koltuklardan kalkmayı düşünmezler. Çünkü kendileri kalkarsa yürüttükleri davanın batacağı fikrine sahiptir. Hatta kendilerinden başka liderlik yapacak birinin var olma ihtimalini bile düşünmezler.

***

Büyük Narsist Liderler

Tarihte ve günümüzde Narsist özellikler gösterdiği düşünülen liderler arasında şu kişileri örnek olarak gösterebiliriz:

Aşırı kendine güven, eleştiriye tahammülsüzlük, kendini tarihî bir figür görme hastası olan Adolf Hitler..

“Mutlak kontrol arzusu, paranoya, sorgusuz itaat beklentisi” olan Josef Stalin..

“Büyüklenmeci tavırlar, halkı etkilemek için teatral liderlik tarzı sergileyen” Benito Mussolini..

“Güç gösterisi, eleştirilere kapalı duruş, imaj yönetimi gibi özellikleri ile öne çıkan” Rus lider Vladimir Putin..

 “Sürekli övgü arayışı içinde olan, eleştiriyi küçümseme ve ben olmasam çökerdi tarzı konuşmalarıyla kibir abidesi olduğunu sergileyen” ABD Başkanı Trump..

“Kendinde Tanrısal liderlik imajı olduğuna inanan ve mutlak otorite isteği olan Kuzey Kore lideri Kim Jong..

Yukarıdan beri izah edilen ilkelerden yola çıkarak ülkemizdeki siyasi parti liderlerinin, tarikat şeyhlerinin, STK başkanlarının, cemaat liderlerinin ve benzeri kurumların başındaki insanların Narsist olup olmadığının tespitini okuyucuların engin öngörülerine bırakıyorum. Zira saydığım kişilerin çoğunun eleştiriye tahammülleri olmadığı için hemen ceza ve tazminat davaları açarlar. Şu sıralar böyle bir muhataplığı kaldıramam. Zira FETÖ’CÜ alçakların açtığı ve benim onlar hakkında açılan onlarca davada hem müşteki hem tanık olmam hasebiyle davadan davaya koşuyorum. Geçenlerde haberim olmadan müşteki ve tanık yapıldığım bir davada bu hususta mahkeme hakimine, “Hakim Bey, davadan davaya koşmaktan gerçek bir dava adamı oldum.” Diye espri yapmak durumunda kalmıştım.

 

 

Dört haftadır güncel İtalya gezilerimi yazıyorum. Şimdi size hepsinin linklerini beraber takdim ediyorum.

Rusya - Ukrayna Savaşında Macron'un Umudu Türk Askeri! Türkiye 3. Dünya Savaşını Nasıl Önledi?

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Kıbrıs Türkü yalnız değildir, bu yolculukta her zaman Türkiye Cumhuriyeti yanımızdadır

Gazze'de son 24 saatte 18 kişi açlıktan hayatını kaybetti

Soykırım destekçisi Siyonist bakanlara 'canavarlık' yaptırımı! Ülkeye girişleri yasaklandı

Trump'tan göstericilere hapis tehdidi! Toplu tutuklamalar başladı: Sokağa çıkma yasağı uygulanıyor

Türk Mallarını Rumlaştırma Tuzağı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump'ın görüşmesi dünya basınında

Ukrayna'nın Kursk ısrarı: Ordu ikinci kez Rus topraklarında

Çin, Japonya, Güney Kore ve 10 ASEAN üyesi ülke, artan ticaret korumacılığına karşı ortak bildiri yayınladı