Dr.Tuğçenur EKİNCİ FURTANA
Rusya tarım ürünleri konusunda genel olarak ithalata bağımlılığını azaltmak adına son yıllarda farklı stratejiler geliştirmekteydi. Özellikle 2015 yılında Türkiye ile yaşadığı uçak krizi sonrası tarım konusunda Türkiye bağımlılığını azaltmak ve Türkiye´yi cezalandırmak adına, tarım ürünlerinde ithalatı yasaklamıştı. Daha sonra uluslararası ilişkiler anlamında normalleşilse de, ticaret alanında bazı yaptırımlar kalıcı oldu. Rusya, henüz beş ay önce ise nar ve bazı biber ürünlerinin ithalatını ilaç kalıntıları sebebiyle yasaklamıştı.
Şimdi ise, beş farklı tarım ürününde ithalat yasağını kaldırdığını duyurdu. Beş ay içinde, biberdeki ilaç kalıntılarının temizlenmesinde (!) nasıl bir ilerleme kaydettiysek... Tabi ki pek çok uluslararası ticaret politikası kararında olduğu gibi, bu yaşanan örnekte de önce ithal etmemek için sebep üretilmiş, sonrasında ise gereklilikler üzerinde bu politikadan vaz geçilmiş olabilir.
Son aylarda Rusya-Ukrayna savaşı öyle örnek olaylara sebep oluyor ki, uluslararası ticaret derslerini anlatırken sıklıkla kullanıyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinin mecbur olduğu gaz ithalatından vaz geçemeyerek göstermelik olarak Rusya´dan petrol ithalatını yasaklaması gibi... Karşılıklı ticari bağımlılığın ülkeleri birçok saldırgan tutumdan caydırabileceği gibi... Lojistik sorunların uluslararası ticareti nasıl olumsuz etkilediği ve ödeme yöntemlerini garantilemeyip sigorta yaptırmayan şirketlerin nasıl battığı veya sıkıntıya düştüğü gibi...
Rusya´nın bazı tarım ürünlerinin Türkiye´den ithalat yasağını kaldırmasının sebebinin, sadece Rusya´nın ihtiyaçlarına binaen olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında oldukça ustaca ortada duruyor ve samimi bir şekilde iki tarafa eşit yaklaşıyor ki, sonucunda bu politikanın meyvesini olumlu ekonomik sonuçlarla alıyor. Politik ekonomi dediğimiz kavramı, politik amaçlara ulaşmak için bazı ekonomik araçların kullanması şeklinde yorumlayabiliriz. Bugün Rusya, Türkiye´nin en çok ihtiyacı olan zamanda, ithal edeceği ürünlerle Türkiye´ye oldukça olumlu mesaj veriyor.
Geçtiğimiz yıl, Türkiye Çin´i bile geçerek, Rusya´dan tarım ürünleri ithal eden birinci ülke olmuş ve Rusya´nın tarım ürünleri ithalatında yüzde on ikilik pay almıştı. Rusya ise Türkiye´nin gıda ürünleri ihracatında 2021 yılında üçüncü sıradaydı. İthalat yasaklarının kalkması ile sıralamaların değişeceği söylenebilir. Türkiye Rusya´dan en çok ayçiçeği, buğday, arpa ve kepek ithal ediyor.
Kaynak: TÜİK 2021
Yaş sebze ve meyveyi Rusya´ya ithal edebilmek neden bu kadar önemli? Çünkü dayanıklılığı az olan ürünler ve kısa süre içinde taşınmadığında ihraç edilmesi mümkün olmayan bir ürün grubu durumunda. Kısa sürede taşımacılığının gerçekleştirilebileceği ve karşılaştırmalı üstünlükler bakımından en uygun hedef Pazar Rusya. Alım gücü ve talep var. Biz de de ürün...İşte uluslararası ticaret için en uygun koşullar. Bir de politik uyum olunca kazanan bizim üretici ve Rus tüketici.
Tabi, iç pazarda biz biberi, nar ekşisini, portakalı biraz daha pahalı yiyeceğiz...Ama ne yapalım, yeter ki ihracat olsun ülkemiz kazansın diyeceğiz...Dış ticaret açıkları kapansın bütçeler dengelensin... Bunu ne zaman demek zorunda kalmayız? Dış ticaret açıklarını tarım ürünleri ile kapatmaya çalışmadığımız ve kendi enerjimize sahip olup ithal etmek zorunda olmadığımız gün... Ancak bu başka bir yazının konusu.