Hayal Şahinoğlu
Amerikan Stratejik Araştırma Merkezi Stratfor, Yemen olaylarıyla ilgili bir analiz yaptı. Yemene karşı operasyonlara öncülük eden Suudi Arabistanın, Sünni Arap dünyasının lideri olarak öne çıktığının ifade edildiği analiz şöyle devam ediyor: Bu ülke İrana yönelik retoriğini icraatla desteklemek istiyor. Türkiye ise daha ihtiyatlı davranarak ayrıntılı yöntemlerle adım atıyor. Suriyede İslamcı isyancı güçleri destekliyor, Irak Kürdistanında ekonomik köklerini güçlendiriyor ve aynı zamanda Bağdatta Şii hükûmeti ile doğrudan iş birliği yapıyor.
Türkiye gittikçe Suudi Arabistanın gölgesinde kalmaya başladı. Bir taraftan Türkiye Suudi Arabistan ile ortak olmak istemiyor. Liderlik cübbesini kendisinin giymesini istiyor. Diğer taraftan çok kutuplu siyasi ortam, Türkiyenin sınır dışında riskli askerî operasyonlara katılımını zorlaştırıyor. Tüm bunlar, Suudi Arabistanın harekete geçen tek güç olduğu ve Türkiyenin bir kenara çekildiği şeklinde bir görüntü oluşturuyor.
Stratfor Bölgesel ortam, Ankaranın Tahranla daha açık bir şekilde karşı karşıya kalmasına neden olacak. Öte yandan Türkiye, İslam Devleti örgütü ile mücadelede ABD ile askerî iş birliğine yanaşıyor ve aynı zamanda geleneksel İslamcı siyasi grupların iktidara gelmesiyle ilgili görüşleri farklı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt ise Müslüman Kardeşlerin hükümetlerine meydan okumasını engelliyor. Türkiye bölgede büyük bir oyun oynuyor ve Mısır, Suriye ve Körfez ülkelerinde İslamcıların gelecekte de siyasi bir güç olarak kalacağını biliyor. değerlendirmesini yaptı.
Muskatta İranla Suudi Arabistan arasında gizli görüşmeler yapıldığına dair bilgilerin olduğu belirtilen analizde ayrıca Söz konusu görüşmelerde Husilerin Sana ve Adenden çıkması ve bunun karşılığında onlara yeni hükûmette bazı ayrıcalıklar sağlanması konusu müzakere edilebilir. İran ise Irak ve Suriyede bazı tavizler elde edebilir. Tüm bunlara rağmen Türkiye ve Suudi Arabistan, İranın nüfuzuna karşı kendilerine has bir şekilde mücadele veriyor ve Sünni liderleri için birbirleriyle yarışıyor. ifadelerine yer verildi.
Tam tersine, Suudi Arabistan ile Türkiyenin bölgedeki çıkarlarının örtüştüğünü söyleyen siyaset bilimci Vefa Kuluzade, Orta Doğudaki süreçlerin sadece bu bölgedeki halkların çıkarlarından kaynaklanmadığını ifade ederek şöyle devam etti: ABD, Yemende eski iktidarı destekliyor ve Husilerin iktidara gelmesi onun çıkarlarına uygun değil. Çünkü Husiler İran yanlısı. Husilerin iktidara gelmesi, aynı zamanda bölge ülkelerinin de çıkarlarına uygun değil. Bölge ülkeleri, Yemende Şii değil Sünni iktidarın olmasından yana. Rusya ise bu süreçlerde İranın tutumunu savunuyor. Rusya ve İran, Yemendeki süreçlere müdahale edilmemesini istiyor. Yani Husiler iktidarı ele geçirmişse onları devirmemeli.
Bölgedeki durumun Türkiyede yapılacak Meclis seçimlerine etkisine gelince, Kuluzade, seçimleri etkileyebilecek tek etkenin ülkedeki iç durumun olacağını kaydederek Türkiyenin ekonomik durumu ve Cumhurbaşkanı Erdoğanın yürüttüğü politika, seçimleri etkileyecek önemli etkenlerden. Cumhurbaşkanı Erdoğanın yürüttüğü politikayı büyük bir kitle desteklese de Türkiye demokratik bir ülke olduğu için bu politikayı eleştiren güçler de var. Dış politikayla ilgili süreçler de seçimleri etkileyebilir ancak Türkiye, dış politikadaki çıkarları konusunda taviz vermedi. dedi.(Azerbaycan, Azadlık - 01 Nisan 2015)