Tarih: 29.09.2015 08:23

“Esat da DEAŞ da Şeytan”

Facebook Twitter Linked-in

 

Birleşmiş Milletler binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Davutoğlu, ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca mültecinin Esat´ın var olduğu bir Suriye´ye dönmeyeceğini savundu ve “geçiş süreci Suriye halkının ikna edilmesiyle olur. Esas itibariyle geçiş sürecinin adı konduğunda da ´Esat´sız bir Suriye´ geçiş sürecidir. Bunu böyle tanımladığımızda zaten Esat´ın bu konuda rolünün olamayacağı açık şekilde ortaya çıkar” dedi.

“Suriye konusunda ‘yeter´ demenin vakti geldi”

“Durum gittikçe daha vahim hal alıyor. Türkşye uyarıcı mesjlarını vermeye devam ediyor. Eğer şimdi tedbir alınmazsa gelecek sene New York´a gelindiğinde daha vahim bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz. Suriye içinde 7-8 milyon daha yerlerinden edilmiş insan olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, bu kişilerin her an mülteci durumuna düşerek Türkiye´ye oradan da Avrupa´ya gitmek isteyeceklerini kaydetti. Başbakan, “Suriye konusunda yeter demenin vakti geldi. Başta BM beş daimi üyesi olmak üzere uluslarararası toplumun atması gereken acil önlemler var” diye konuştu.

“Esat´ta DEAŞ da şeytan”

Ahmet Davutoğlu basın toplantısında Esat güçleriyle DEAŞ arasında işbirliği olduğunu, daha üç yıl öncesine kadar DEAŞ diye bir örgütün olmadığını, örgütün Esat´ın hava saldırıları sonrasında ortaya çıktığını söyledi.

'Bu iki şeytan birbirini destekliyor. Bir ülke bu iki şeytandan birisini desteklerse bu ikisini de desteklediği anlamına gelir. Bizlerin yapması gereken, Rusya dahil dayanışma içinde Suriye´de barışçı bir dönüşümün gerçekleşmesini sağlamak olmalı. Yeni Suriye´de Esat´a da DEAŞ´a yer olmamalı. Esat´a da DEAŞ´a da hayır. Suriyenin geleceği bu olmalı.'

“Gazetecilere baskı yok”

Davutoğlu´na, son yıllarda her yurt dışına çıkan Türk lidere sorulan soru Birleşmiş Milletler´de de soruldu. Türkiye´de basın özgürlüğü, tutuklu gazeteciler ve sosyal medya sitelerinin zaman zaman kapatılması konusuna açıklık getirilmesi istendi. Ahmet Davutoğlu gazetecilere baskı olmadığını şu sözlerle savundu:

“Türkiye demokratik bir ülkedir. Herhangi bir gazeteci istediği gazetecilik faaliyeti yapabilir. Ancak gazetecilik faaaliyetleriyle ilgisi olmayan başka faaliyetler söz konusuysa, veya terör propagandasıyla ilgili bağlantılar varsa burada bir fark vardır. Bugün Türkiye DEAŞ, PKK ve DHKPC örgütlerinin saldırılarıyla karşı karşıyadır. Terör örgütlerinin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Bu bir gazetecilik faaliyeti değildir. Gözaltına alınmış gazeteci yoktur. Bazı gazeteciler, teröristlerin çok net bir biçimde propagandasını yapıyorlardı. Bunun soruşturmasını yapıyoruz.”

Obama´nın terörle mücadele danışmanı ve Sinirlioğlu arasında görüşme

Bu arada Başkan Barack Obama´nın iç güvenlik ve terörle mücadeleden sorumlu danışmanı Lisa Monaco, New York´taki BM Genel Kurulu toplantılarının dışında Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu´yla bir araya gelerek Amerika ve Türkiye arasında terörle işbirliğini görüştü.

Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, Monaco ve Sinirlioğlu IŞİD´le mücadele koalisyonunun ilerleyişini ele aldığı bildirildi. Monaco, Türkiye´nin koalisyona katkılarını arttırmasından ve İncirlik´le diğer hava üslerini koalisyona açmasından dolayı Sinirlioğlu´na teşekkür etti.

İki yetkili görüşmelerinde Suriye´de görüşmeler yoluyla siyasi çözüme ulaşılması konusundaki baskıların sürdürülmesi gereksinimine değindi. Monaco ve Sinirlioğlu, ayrıca sınır güvenliği ve yabancı savaşçıların geçişinin önlenmesi konusunda Türk-Amerikan işbirliğini genişletme yollarını görüştü.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —